USTA yazar Savaş Ay, tarihi seçimin nabzını TAKVİM için tuttu. Nişantaş'ndan Güngören'e kadar birçok semtte halkla buluşan Ay, vatandaşın seçimi bayram havasında yaşadığına dikkat çekti.
***
Güngören'de kabalak Nişantaş'ta yelpaze
Orta sınıf muhitlerinden başladım, köprüyü geçip sosyetik bölgelere dümen kırdım. Gördüm ki her bir yaştan, her görüşten, her sınıftan ahali seçimi bayram günü coşkusuna çevirmiş....
Sevdim ben bu seçim gününü. Sayım günü kadar olmasa da, yollar, caddeler yine oldukça tenha. Bunun bencileyin nabız tutuculara sağladığı avantaj büyük. Arabaya atlıyor, İstanbul seçim-seçmen kazanına her köşeden kepçe daldırıyorum.
ORTA SINIF SEÇİMDE Önce orta sınıf muhitlerinden tarassut raporu vereyim: Vatandaşın çoğunda bir bayram kıvamı. Kıyafetler, haller, gülümsemeler, çor çocuk sokaklara çıkış tam bayram günleri taklidi. Bazılarıyla ayaküstü sohbetler kuruyorum. "Hayatımda ilk kez okul yüzü göreceğim abi. Oy sandıkları okullarda çünkünü" diyor.
YENİ SEÇMENLER Malum. Sıcaklar beter yakıcı. Kavurucu güneşten kurtulmak için şemsiye açanlar da var ama çoğunluk eski bir taktiği uyguluyor. Günü geçmiş gazete kağıtlarından kabalaklar yapıp takmışlar kafalarına. Ucuz, pratik, akıllıca valla. Seçmen olma hakkını yeni elde eden gençlerde bir afi, bir alım, çalım. Başlar dik, göğüs ileride. Bir nevi vatan kurtaracak aslan hissiyatındalar belli ki.
ÇAPARİ SİSTEMİ Fener, Balat, Cibali'de turluyorum şimdi de. Görüyorum ki seyyar satıcılar durumlardan gayetle memnun. Dar sokak aralarında bile turşucu, sucu, tatlıcı, midyeci, mısırcı, karpuzcu mangaları konuşlanmış. Piyade adımlarla gelen geçen öyle bol ki, çapari misali ille de birileri takılıyor tezgahlarına. Kavruk delikanlılar, sünepe kızlar, hoyrat babalar, bilgiç analar maaile sokak arşınlarken, aksi ihtiyarlar mahalle mekteplerinin dışında, içinde, bahçesinde bazen fısıltı, bazen yüksek volüm ahkam kesmekte. "Bizim zamanımızda" diye başlayan cümleler düzmekte.