Tedavi edilmediğinde öldürücü olan hipertansiyon kalp-damar hastalıklarına yol açıyor. Beyin kanaması, felç ve böbrek yetmezliği de bu sinsi hastalığın eseri.
Her üç kişiden birinin hipertansiyon hastası olduğu ülkemizde hastaların çoğunluğu durumunun farkında bile değil. Çünkü hipertansiyon öyle bir hastalık ki, organ hasarına neden olmadan önce belirti vermiyor. Erken tanı için de düzenli tansiyon kontrolünün şart olduğunu söyleyen uzmanlar, uygulanacak tedaviyi hastanın ömür boyu sürdürmesi gerektiğini belirtiyor.
Nasıl ortaya çıkıyor? Hipertansiyon, kan damarları içindeki kan basıncının normalden fazla yükselmesidir. Kasılma anındaki tansiyona büyük, gevşeme anındaki tansiyona ise küçük tansiyon denir. Bu basınç değerleri, gün içindeki hareketlerimize ve duygularımıza göre değişir. Basıncın sürekli yüksek olması yani hipertansiyon bir hastalıktır ve tedavi edilmesi gerekir. Hipertansiyon, kendi başına öldürücü değildir; fakat tedavi edilmediğinde sonuçları öldürücü olabilir. Hipertansiyonun en önemli sonucu kalp ve damar hastalıklarıdır. Kan basıncı kontrol altına alınamadığında ortaya çıkan diğer önemli sonuçlar ise beyin kanaması, felç, kalp yetersizliği, kalp krizi, böbrek yetersizliği ve görme kaybıdır. Kan basıncı kontrol edilemediğinde, yüzde 51 oranında kalp yetersizliğine, yüzde 33 oranında inmeye, yüzde 21 oranında da kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümlere yol açar.
Tedavi edilmesi mümkün Hipertansiyonun kontrol altına alınabileceğini söyleyen uzmanlar, tedavideki amacı "Kan basıncının normal değerlere çekilmesi ve diğer organlara verilen hasarı azaltmak" şeklinde açıklıyor. Kişide hipertansiyona eşlik eden başka hastalık yoksa, kalp, şeker ve kolesterolü iyi ise ilk etapta yaşam tarzı değişikliği öneriliyor. Bu öneri ilaç tedavisine başlamadan önce başlangıç tedavisi olarak veya ilaç tedavisi alanlarda tedaviye ek olarak gerçekleşiyor. Uzmanlar tuz ve alkol tüketiminin kısıtlanması, düzenli egzersiz yapılması ve verilen diyet listesine sadık kalınması ile hastaların hayati tehlikelerden uzak duracağını vurguluyor.