367 üstü olsun
Şu AKP'liler kadar uyanığı yok siyaset sahnesinde! Olmayanı var gibi göstermek veya tam tersi olan biteni de yok saymak en önemli maharetleri. Artık 5'inci yılına yaklaşan iktidarlarında yaptıkları her işi ellerine yüzlerine bulaştırmalarına rağmen laf ebeliği denilen polemiklerle al takke ver külah hesabındalar. Devlet kesesinden vali, kaymakam ve bürokrat takviyeli TOKİ destekli mitinglerde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları ya kendilerini çok kurnaz görüyor, ya da milleti (afedersiniz ama) enayi yerine koyuyor. Yoksa bu kadar ikircikli, yere ve zamana göre değişen politika yaparlar mı? Dün dediklerini bugün, bugünküleri de yarın unutup farklı tavırlara bürünürler mi?
Bütünlüğü yeni hatırladılar Örneği çok! Üstelik geçmiş defterleri bile açmaya gerek yok. Başbakan ve AKP Genel Başkanı'nın son 3-4 konuşmasına bakın, meydanlarda ve televizyonlarda söyledikleri ile yaptıklarının ne kadar tezat oluşturduğunu görün. Ne diyor Başbakan Elazığ'da"Türkiye bir bütündür. Tek milletiz". Eh günaydın demezler mi adama! Bu toprakların insanları 5 senedir "Biz kardeşiz" diye haykırıp ana dilde yayın hakkı verildiğinde, Boşnak ve lazca bilen grupları bile "Konuştuğumuz yeter. Ayrıca yayına gerek yok" diyebilecek kadar "Birlik beraberlik" mesajı verirken Başbakan ve arkadaşları 28'den başladıkları etnik köken sayısını 36'ya çıkarmadılar mı? Batı Trakya'ya gittiğinde, oradaki soydaşlarımıza "Yunanca konuşun" Almanya'da gurbetçi kardeşlerimizle buluştuğunda "Almanlaşın" deyip vatandaşlık isteyen Erdoğan değil miydi? Diyarbakır'da "Kürt meselesi var" diyen Başbakan, Elazığ, Yozgat, Erzurum ve Trabzon'da "Bir milletiz" derse kimi inandırabilir. Kaldı ki kendini tarif ederken bile, hiç gereği yokken "Ben aslen Gürcü'yüm eşim de Siirtli Arap" cümlesini kurarsa, Millet de kendisine "Öyle ise çocuklarını da tariff et. Ahmet, Bilal ve Sümeyye neyin nesi? Onlar kendilerini nasıl tanıtacaklar?" diye sormaz mı?
Mağrurken mağduru oynuyor Şimdi bu başbakanımız meydanlarda kendisiyle yapılan televizyon röportajlarında lafı hep Cumhurbaşkanlığına getirip "Bizi 367 üstü çoğunlukla Meclis'e getirin" diyor millete. Vatandaşı, işçiyi, köylüyü, emekliyi, memuru ve hatta şehit cenazelerine katılan onbinleri azarlayan mağrur Başbakanımız (!) mağdurları oynamaya çalışıyor. Vatandaşı, işçiyi, köylüyü, emekliyi, memuru ve hatta şehit cenazelerine katılan onbinleri azarlayan mağrur Başbakanımız mağdurları oynamaya çalışıyor. Yok mu 367'si? Dolayısıyla varken ne yaptı? Zinayı mı yasakladı, meslek okullarını mı dengeledi, "namusumuz" dedikleri türbanı mı çözdü? Hatta, bugün başlayacak olan camilerdeki yaz Kur'an kurslarındaki ilkokul 5'inci sınıftan sonraki yaş sınırı mı geriye çekti? MHP gibi muhalefete laf yetiştirdiği bu konularda en ufak bir adım mı attı? Hiçbirini yapmadı ama, yandaşları çok kurnazca ve uyanıkça bunları "Demokrasi yıldızı" ilan ediveriyor. Bunun adına (teşbihte hata olmaz ise) eşeği boyayıp zebra diye yutturup satmak denmez mi?