Emanet...
Her mahalle büyüttüğü çocuklara kendi direncini verirdi de yarınların kumbarası iyi huylarla dolardı. Bakır kapları kalaylardı çingene kadınlar. Evlerin içine kadar girerlerdi de kimse korkmazdı. İnşaatlarda çalışan Kürt delikanlılara su verirdik, onlar istemeden. İlk selamı onlar verirdi.
***
Yoksulların çocukluk fotoğrafı yoktu ama Yenikapı'da bile tiyatro vardı. Aziz Basmacı bir gülerdi, bütün mahalle gülerdi. Mini etek giyen kadınlara kötü gözle bakmak ne kelime. Hele 7 yaşında bale yapan kızlara cinsel obje gözüyle bakmak mı, Allah korusun! Cami avlularında güvercinleri beslerdi insanlar, nefretini değil. Şehvet kışkırtılmamıştı henüz, Atatürk ilkelerine.
***
Önceleri laik hırsızlar orkestrası çaldı, bizler dinledik. Sonra türbanın altına lüks cipleri çeken sistem, analarımızın başındaki örtünün altındaki saçları beyazlattı. Her iktidarın muteber aileleri oldu ve ülkeyi ayakta tutan değerler daha çok talan oldu. Birçokları gönüllü oldu bu düzene. İnsanlığını test etmedikleri adamların her sözüne mest oldular, "Bize de çıkar hesabı" aldıkları piyango bileti misali... Politikacıyla haysiyet arasındaki ilişki koca bir yalandı, onlarla bir olup arsızları ihya ettiler. Mahvettiler bu güzelim ülkeyi.
***
Bir kadın okuyucum Ankara'dan ağlıyordu önceki gün... "Bana o güzelim yılları kim geri verecek? Çocuklarımın geleceği ne olacak, onları kimlere emanet edeceğim?"
***
Hangi lider ortaya çıkıp da "Banaemanetedin,namusumşerefimüzerineonlarınkılınabilezarargelmeyecek" diyebilir. Söyleyin hangisi?