Felaket senaryosu
Washington'daki Hudson Enstitüsü'nde hazırlanan senaryo, Türkiye'de kıyameti koparttı. Bu senaryo, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'nun öldürülmesi ve Beyoğlu'nda PKK'lıların patlattığı bomba neticesinde 55 kişinin hayatını kaybetmesi varsayımına dayandırılıyordu. Senaryoyu Hudson Enstitüsü düzenlemese, konuya daha büyük bir iyi niyetle yaklaşabiliriz. Ama bu think tank kuruluşu, başta yeminli AK Parti düşmanlığı yapan, Savunma eski Başdanışmanı Richard Perle olmak üzere, Amerika'daki Neocon, yeni muhafazakâr ekibin kalesi. Bunlar ve temasta oldukları bazı bilim adamları, Türkiye'de Atatürk'ün mirasının kaybolmakta olduğu, Erdoğan'ın Türkiye'yi tedricen İslâmofaşist bir yapıya kavuşturduğu şeklinde görüşleri yayıyorlar. Aynı enstitüde görev yapmaya başlayan Zeyno Baran da, 2006 yılı sonunda "Türkiye'de%50-50darbeolabilir" tahminleriyle gündeme gelmişti. Bu tahminini, görüştüğü bazı askerlere dayandırdığını açıklamıştı Zeyno Baran. Aslında beklentileri de tuttu. O tarihte kendisiyle konuştuğumuzda şöyle demişti: "Benimamacımdarbeyisavunmakdeğil,gidişattanduyduğumendişeyidilegetirmek;tespityapmak.Türkiye'deasker-sivilbazıkesimlerde, 'ABD, İslâmcılık'ı teşvik ediyor. Laik cumhuriyetin tahrip edilmesine ses çıkartmıyor. Ilımlı İslâm projesini yürütüyor gibi bir suçlama var. Ciddiye almazsak sonu 28 Şubat benzeri postmodern bir darbe olabilir' demekistedim." Karanlıklar prensi olarak da tanınan Richard Perle, Hudson Enstitüsü'nün mütevelli heyetinde. Perle, Bush'un Savunma Bakanı DonaldRumsfeld, Milli Savunma Bakanı Yardımcı sı PaulWolfowitz ve eski CIA Direktörü JamesWoolsey ile birlikte, Clinton'a, Irak'la savaşmasını tavsiye etmişti. Clinton döneminde başarılı olamadılar ama, Bush'un işbaşına gelmesiyle birlikte, aynı ekip is tedikleri sonuca ulaştı. Zeyno Baran, Richard Perle'ün başta Tayyip Erdoğan'ı çok desteklediğini ama, 1 Mart tezkeresinin reddinden sonra ona güveninin kalmadığını, özellikle, Erdoğan'ın İran ve Suriye ile temasları, Hamas lideriyle görüşmesinin itimadını daha da sarstığını söylüyor. Aktörleri tanıdıktan sonra, Hudson Enstitüsü'nün senaryosunu daha da iyi değerlendirebiliriz. PKK teröründen sıkıntı çekilen, Ankara Anafartalar Çarşısı'nda yaşanan olaylardan son ra, Kuzey Irak'a operasyonun yoğun bir biçimde tartışıldığı ortamda, böyle bir senaryonun gündeme getirilmesi, pek dostane bir tutum değil ama, Richard Perle ve arkadaşlarına yakışıyor. Bizi hayrete düşüren, Abdullah Gül'ün de söylediği gibi, o toplantıda bulunan askerlerin tartışmaya itiraz etmemesi. Baran'ın, "28Şubatbenzeribirmüdahaleolabilir" öngörüsü kısmen tuttu. Allah bizi, aynı enstitüde tartışılan senaryonun benzerinden sakınsın.