'PKK'ya silah atan ABD'lileri kovaladık'
Filistin'deki HAMAS örgütü, Türkiye'de 28 Şubat sürecinde gündeme gelmişti. Sincan'da düzenlenen Kudüs gecesinde bazı HAMAS önderlerine ait posterlerin yer alması, "postmodern darbe"nin gerekçelerinden birini oluşturmuştu. Ancak aradan 9 yıl geçtikten sonra, 2006'nın Şubat ayında HAMAS liderleri Ankara'da ağırlandı. AK Parti'nin daveti üzerine gerçekleşen bu ziyaretle amaçlanan şey, Filistin'de seçimi kazanan HAMAS'la, İsrail arasında diyalog köprüsü kurmaktı. Ancak bu ziyaret amacına ulaşamadı. HAMAS giderek sertleşti. Ve sadece İsrail'in değil, Amerika'nın tepkisi de artmaya başladı. Türkiye, uluslararası camiaya yardım etmek isterken, "teröristleri ağırlayan ülke" konumuna düştü. Bu saptamayı, dün Genelkurmay Başkanlığı'nın düzenlediği Uluslararası Güvenlik Sempozyumu'nda konuşan ABD'li Michael Rubin'in açıklamaları doğruladı: "Türkiye, yaptığı davetle HAMAS'a uluslararası bir meşrutiyet kazandırdı. Aslında HAMAS'ı davet eden, devlet değil, bir siyasi partiydi. Ama bu davet nedeniyle HAMAS gibi terör örgütleriyle mücadelede zorlanıldı. Oysa HAMAS ve PKK, ikisi de terör grubu. Hizbullah da öyle. Greenpeace bile otobüslere bomba yerleştirse, amaçları ne kadar güzel olursa olsun terör örgütü olur."
***
Pentagon Danışmanı Prof. Rubin, ünlü bir Ortadoğu uzmanı. Şimdiye kadar Barzani'ye yakın bir isim olarak biliniyordu. Ama, dünkü değerlendirmelerden anlaşılıyor ki ilişkileri bozulmuş: "Barzani bir yandan terörü kınıyor, öte yandan Ankara'nın teröre karşı taviz vermesini istiyor. Bu strateji, bir şantajdır. Irak Kürt liderlerinin asimetrik tavrı, şiddeti hiddetlendirecek nitelikte."
***
Rubin'in sözleri, terör ve kaynakları konusundaki bilgisinin derinliğini ortaya koyuyor: "Danimarka Hükümeti'nin PKK'nın medya kolu Roj TV'ye verdiği destek, bu grubu olumlu hale getirmiş, onaylamıştır. Bu da dolayısıyla onlara cesaret veriyor. Irak, Mısır, Fransa'da, aynı şekilde teröre destek veren televizyon kanalları var. Terör bir stratejidir. Devlet desteğinde, devletin gücü kadar güçlü ve zayıftır. Yunanistan, Türkiye'ye karşı faaliyet gösteren terör örgütlerine 1980-1990'lı yıllarda destek verdi. Burada amaç, Türkiye'nin gücünü azaltmak ve aradaki gücü dengelemekti."
***
Sempozyumun ikinci ve son gününe damgasını vuran konuşmalardan birini de "soru-cevap" bölümünde 2. Ordu eski Komutanı Emekli Org. Kemal Yavuz yaptı: "Birinci Körfez Savaşı sırasında ben sınırda görev yapıyordum. Bölgedeki birliklerin başındaydım. ABD PKK'ya doğrudan yardım yapıyordu. Amerikan helikopterleri, sınırdaki PKK'lılara sadece yiyecek değil, silah ve mühimmat da atıyordu. Bunu tespit ettik ve Amerikan helikopterlerini kovaladık."
***
Sempozyumun ilginç bir yönü daha vardı: İslam ve Türkiye. Bu konu gündem içerisinde yoktu. Ama konuklar ve konuşmacılar, laik, demokratik, modern Türkiye'nin Müslüman ülkeler için çok iyi bir örnek oluşturduğunu vurguladı.