* Londra'nın merkezine girmek isteyen araçlar 8 pound ödüyor, böyle bir uygulama İstanbul'da olabilir mi? Olamaz. İstanbul'da kimse o parayı vermez.
* Su havzalarında kalan sanayi şirketlerinin affı yasası çıktı. İznik Gölü yakınındaki Cargill davası gibi. Düşünceniz nedir? Adamın günahı yok ki; arazi var diye kullandırmışlar. Zamanında izin verilmiş, sonrakiler mevuzatı değiştirmiş. Başbakanlık Müsteşarlığı Toplantısı yapılıyor, tek Cargill var. Tarım Bakanlığı'na bir yazı gidiyor, bu meselenin halledilmesi için. Yasağın Toprağı Koruma Kurulları yetkisinde değiştirilmesi için. Çünkü TEMA baş ağrısı yapıyor. TEMA'nın önü kesiliyor. Bu, kanunu çizmektir. Kangren olay devam ediyor. Fabrikayı söküp atamazsınız. Yasalar geçer. Yönetimlerin olgunluğa gelmesi gerekiyor.
* Golf sahalarına da eleştiriler olur. Türkiye Golf Federasyonu da cevap verir. Gerçekten golf yer altı sularını kirletiyor mu? Golf sahaları doğal yaşama zarar veriyor mu? Manavgat'taki Sorgun Ormanları'nda golfe "Hayır" diyoruz. Orası doğal orman ve ekoloji dengesi bozulmamalı. Bozarsan yerine koyması binlerce yıl sürüyor. Doğal ormanlara bulaşmayın. Golf-çimen-su ayrıca zincirleme bir etki ortaya çıkartıyor. Golf yatırımını yapmak, kaybettiğimiz suya değiyor mu? Dünyada her yerde golf var. Ama bana maliyeti nedir? Ya orman keseceğim, ya çimen koyup su harcayacağım. Zaten suyumuz yok. Kimsenin para kazanmasıyla problemimiz yok. Ama her fizibilite ülke genelinde yapılmalı. Orası olmuyorsa başka alana yap.