Küresel oyuncu olma iddianız varsa inovasyon kaçınılmaz
'Enflasyonun gerilediği, küresel açıdan ayakta durmanın ve kendini kanıtlamanın zorunlu olduğu bir döneme girdik' diyen Eczacıbaşı Holding Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, küresel oyuncu olma iddiasındaki şirketler için inovasyonun 'olmazsa olmaz' olduğunu vurguluyor.
İnovasyon, son yılların 'en popüler' kavramlarından. Bununla ilgili pek çok tanım var. Ama en anlaşılabilir olanını Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı yapıyor. "İnovasyon, icat, Ar-Ge, bunların hepsi birbirine çok karışıyor" diyen Eczacıbaşı'na göre 'inovasyon', bir ürünün ya da servisin, bulunmasından pazara verilmesine ve katma değer yaratmasına kadarki bütün süreci kaplıyor. ABD başta olmak üzere Avrupa ve Japonya'nın başucu kitabı olan inovasyon ne oldu da Türkiye'de bu kadar gündeme geldi? Yanıt çarpıcı: "Enflasyonun, faizlerin düştüğü, küresel açıdan ayakta durmanın ve kendini kanıtlamanın zorunlu olduğu döneme girdik. Biraz da şartların zorlamasıyla inovasyon gündeme gelmeye başladı." Küresel rekabetin anahtarı inovasyonu İş'te Pazar'a değerlendiren Eczacıbaşı, inovatif olmanın ipuçlarını da anlattı.
* İnovasyonun bu kadar yükselen değer olmasının nedeni nedir? Asıl nedeni ekonominin yanı sıra ürün ve şirket dönüşümlerinin inanılmaz şekilde hızlanması. Bunun da başı aşağı yukarı 1970'li yıllarda başladı. 1980'lerde bilgi işlem teknolojilerinin gelişmesi ve 1990'larda iletişim teknolojilerinin gelişmesinin akabinde, inanılmaz bir teknolojik patlama oldu. Yeni ürünlerin ömürleri o kadar kısaldı ki öncelikle yüksek teknolojiye yönelik kuruluşlar, yaşamak için yeni ürünleri geliştirmeye, inavosyona mecbur hissetti.
* Türkiye bu sürecin neresinde? Son 30-35 yıldır Türk ekonomisi dışa açılma ve küreselleşmenin gerçek etkileri açısından epey derin bir uykudaydı. Yüksek faiz ve enflasyonu, bunun en önemli nedenlerinden biri olarak görüyorum. Artık farklı bir ekonomiden konuşuyoruz. Enflasyonun düştüğü, küresel açıdan ayakta durmanın ve kendini kanıtlamanın zorunlu olduğu bir döneme girdik. Biraz da şartların zorlamasıyla ister istemez inovasyon kavramı gelişmeye başladı. Bu konuda yeni yeni emeklemeye başladık. Ama önemli bir eğitim sorunu var. İnovatif olabilmek için en önemli unsurlar, girişimcilik ve kendine güven.
* Bizim, "Durup dururken icat çıkarma" gibi atasözlerimiz var. Bu nasıl olacak? Her kültürde çakışmalar oluyor. Türkiye'de biraz daha yoğun belki. Bir de inisiyatif kullanma ve kendine güven eksikliği var. Yüzyıllardan beri çözümü hep devlet bulur. O sorumluluğun devlete 'büyüklere' atılması genlerimize işlemiş. Yeni yeni bilinçlenme, farklı bir yapılanmanın gereğinin etkisi kendini gösteriyor. Çünkü gelecekteki tehlikeleri görmeye başladık. Yükselen Çin ve Hindistan gibi. Bir de klasik olarak bu işi yapan, ekonomiyi önde götüren ülkeler var. Bunların arasında sıkışıp kalmamak için harekete geçmek zorundayız.
* İnovatif bir şirket olmanın ölçülebilir bir maliyeti var mı? 'Şu kadar milyon YTL ayırdık, yeni ürünler geliştirelim, artık inovatif olduk' demek yeterli değil. Kurumun tüm hücreleriyle değişimi hissetmesi gerekiyor.