Büyük olmak büyük düşünmek İlginçtir Fenerbahçe'nin hakkı yendiği zaman idarecilerin verdiği demeçlere kimse tahammül edemiyor. En az dört beş yerden karşılık geliyor. Örneğin NihatÖzdemir'in tamamen federasyonu ilgilendiren sözlerine yanıtı Beşiktaş başkanı veriyor. Zannedersiniz ki Beşiktaş kulüp olarak federasyonun avukatlığına sayunmuş. Bir hafta önce, hem de aleyhine bir penaltı verilmesine rağmen sarı kart gören Lugano'ya, "Niye kırmızı kart verilmedi?" diye ortalığı ayağa kaldıranlar, bir hafta sonra fair-play havarisi kesiliyorlar. Fenerbahçe'ye Kayseri'de yüzde yüz olan penaltı çalınmazken Beşiktaş,Rize karşısında haksız penaltı ile galip getiriliyor. Böylece 8 puan olması gereken fark 4'e çekiliyor. İstiyorlar ki düdükler hep kendilerine çalınsın, hep kendileri konuşsun. Beşiktaş-Ç.Rize maçının devre arasında MustafaÇulcu'yu aradım. Bayağı konuştuk. "Hocam bir yazı yazdığımızda siz bizi arıyorsunuz. Şimdi de ben sizi arıyorum" dedim. İlk sözü, "İkisi de penaltıydı" oldu. "Hayır Beşiktaş'ınki penaltı değildi. Bu işi senin hakemlerinden daha iyi bilirim. Ülkemizde penaltının kitabını yazanların başında gelirim" dedim. VedatYüksel'i sordum. "Pozisyonu görmedi" dedi. "Görmediğini biz de biliyoruzs. Merak ettiğimiz niye görmediği. Sezon başından beri 8 net penaltı çatır çatır yendi. Neden görülmüyorlar? Bak dikkat et MHK olarak dünya rekoruna gidiyorsunuz. Sezon bitecek ligin en fazla gol atan, en fazla ceza sahasına giren takımın lehine daha penaltı çalınmadı. Biraz ayıp etmiyor musunuz?" diye devam ettim. Hatırlarsınız kendisiyle bir kere de ilk devredeki, o hakem skandalı olarak nitelendirilen Sakarya maçından sonra konuşmuştum. "Fanatik Galatasaraylı olduğu tescillenmiş KuddusiMüftüoğlu'nu (O sıralar Galatasaray ile çekişiliyordu) nasıl böyle bir maça verirsin?" demiştim. "Bundan sonra dikkat edilecek" falan diye yanıtlamıştı. Ama gelinen noktaya bakın. Fenerbahçe şimdi Beşiktaş ile çekişiyor. Kayseri'deki maça verilen hakem de fanatik Beşiktaşlılığı tescillenmiş VedatYüksel. Nasıl oyunlar oynanıyor, artık biz de bilemiyoruz. Ne konuşsak boş. Eee bu şartlarda ben de Beşiktaş'ın yöneticisi olsam ortaya şampiyonum diye çıkarım. Adamlar haklı. Baksanıza Beşiktaş'ın yazarları bile 3 yıl önce Rize'de şike yapıldığına şahitlik ediyorlar. Federasyondan hala ses yok. Bir duruş tutturmuşlar gidiyorlar. Bu duruş yoksa Nobre'yi Kadıköy'de kaptan çıkartan duruş mu? İnönü'de ise Tümer'in kaptanlığı mevzubahis bile olmadı. Çünkü Fenerbahçe'de böyle tuhaflıklar yaşanmaz. Büyük olmakla büyük düşünmek kolay değildir. Hem de hiç kolay değildir.
Servisi 
İlginçtir Fenerbahçe'nin hakkı yendiği zaman idarecilerin verdiği demeçlere kimse tahammül edemiyor. En az dört beş yerden karşılık geliyor. Örneğin Nihat Özdemir'in tamamen federasyonu ilgilendiren sözlerine yanıtı Beşiktaş başkanı veriyor. Zannedersiniz ki Beşiktaş kulüp olarak federasyonun avukatlığına sayunmuş. Bir hafta önce, hem de aleyhine bir penaltı verilmesine rağmen sarı kart gören Lugano'ya, "Niye kırmızı kart verilmedi?" diye ortalığı ayağa kaldıranlar, bir hafta sonra fair-play havarisi kesiliyorlar. Fenerbahçe'ye Kayseri'de yüzde yüz olan penaltı çalınmazken Beşiktaş, Rize karşısında haksız penaltı ile galip getiriliyor. Böylece 8 puan olması gereken fark 4'e çekiliyor. İstiyorlar ki düdükler hep kendilerine çalınsın, hep kendileri konuşsun. 
