Niyet, art niyet!
Fenerbahçe son 4 sezondaki 126 haftanın 82'sinde liderliği bırakmamış. Bu arada Beşiktaş, Galatasaray, Trabzon, Vestel Manisa, İstanbulspor ve Gaziantepspor gibi takımlar da bu koltuğa oturmuşlar. Fakat bütün takımların liderlik haftası toplamı bile Fenerbahçe'ye yetişmiyor. Araştırmayı bu konuların ustası arkadaşımız Murat Demiryas yapmış. İyi ki de yapmış. Dört yıldır anlatmaya çalıştığımız ama bazılarının hala anlamamakta direndiği gerçekleri rakamlarla kağıda dökmüş. Biz ne demişiz? Fenerbahçe yönetimi 4.5 yıl önce aldığı tarihi kararla kulüpte uzun yıllar önce yapılması gereken düşünce devrimini gerçekleştirmiş, sürekli kelle isteyen, sözüm ona, "Dost acı söyler"cilere kapıları kapmış. İstikrar adına yeni sayfa açmış. Teknik adam ve futbolcularına koruma, kollama görevini kendilerine şiar edinmişlerdir. İlk adım olarak da, geldiği günden beri kellesi istenen Daum'la üç yıl çalışmış ve bunun semeresini de almıştır. Şimdi de aynı senaryolar Zico için yazılmasına rağmen teknik adamlarının arkasında kaya gibi durarak doğruyu yapmaktalar. Aslında sevgili Murat'ın zirveyi Sarı- Lacivert olarak ortaya çıkardığı gerçek iyice incelenmeli ve Fenerbahçe'yi her daim yerden yere vurmak isteyenlerin önüne birer kopya olarak konmalıdır. Bu arkadaşlara göre, (Arşivlere bakabilirsiniz) 4 yıl içersinde yönetimler kötü, kadrolar kötü, teknik adamlar zaten en kötüdür. Daum ve Zico futbolu bilmeyen, hasbel kader İstanbul'a gelmiş, dünyada kimsenin tanımadığı(!) iki adamdır. Beşiktaş 11 puan öndeyken Van Hooijdonk yaşlıdır, huzur evine mi getirilmiştir? Ortega alkoliktir, Alex hiç koşmayanlardandır, Ümit Özat nasıl sol bek oynatılırmış denilirken, Serkan'ın sağbekliği tartışmaya açılmıştır. Aurelio'nun ortada ne işi vardır. Çünkü Trabzon'dan sağ dış gelmiştir. Nobre'nin gitmesi için kampanya başlatılır. İlk önce Luciano'ya konulan, "Kazma" etiketi, o gittikten sonra Lugano'ya yapıştırılır. Edu-Deivid falan zaten futbolcu değillerdir. Mehmet Yozgatlı'yı İstanbulspor'dan kim almıştır? Fenerbahçe Deniz'le, Uğur Boral'la, Bursa'dan gelen Serdar'la nereye kadar gidecektir? Yukarıda çok ama çok kısa özetini çıkarmaya çalıştığım eleştiri diyemeyeceğim saldırıları ve aşağılamaları ülkemize yeni gelen bir yabancıya okutsak acaba ne düşünür? Aslında belli.. Adam mutlaka, "Bu anlattığınız takım şu an üçüncü ligde oynuyor olmalı öyle değil mi?" der. Ama hayır... Bu takım 4 yıldır futbolumuza damgasını vuruyor. İki şampiyonluk almış, üçüncüyü son saniyeye kadar kovalamış, şimdi de 6 puan farkla lider. 4 yıldır ligin en çok gol atan, en az gol yiyen ve en çok kazanan takımı. Şimdi şapkaları öne koyup düşünelim. Yöneticisi, futbolcusu ve teknik kadrosuyla kötü olan bir takımın futbol adına böyle istikrarlı bir çizgiyi yakalaması asla mümkün değildir, olamaz.. O zaman ya bütün bunları savunanlar futbolu hiç bilmiyor, ya da bizler. Burada önemli olan, "Niyetli misin, yoksa art niyetli misin?" sorusunun yanıtıdır. Ben artık bir şey demiyorum, yorumu siz sevgili okurlara bırakıyorum.