İnsan olmak Herkes hayata bir şeyler söylemek için gelmiştir. Söyletmeyenleri boş verin, söylemek istediniz mi? Paradan ve çıkarlarınızdan gayrı, hiçbir gerçek için mücadele ettiniz mi hayatta? Yaşadığınızı hissettirdiniz mi yaşatırken?
***
Hangi şartlarda var oldunuz? İnsanlık davalarının sanıkları olmak ne kadar korkuttu sizleri? Yalancı şahitlik mi ettiniz korkularınıza? Bildiğinizi mi okudunuz, işinize gelenleri mi?
***
Elinize düşeni, ayaklar altına mı aldınız? Sizden daha güçsüz birini ezerken gururlandınız mı yoksa? Aklınızdan zorunuz oldu da, kolaya mı kaçtınız? Bir kez olsun karşılıksız açtınız mı yüreğinizin kapılarını? Yaşamak; başkaları için ölmeyi göze almaktı da, aldınız mı?
***
Yaşamaktan yana neydi amacınız? Evden işe, işten eve gitmek mi, itaat etmek mi her emre? Çıkış noktaları tutuluydu da, karşı koymanın dayanılmaz zevkini hiç mi tatmadınız? Hep güçlünün tarafını mı tuttunuz, aç kalmak, işsiz kalmak gibi bir fobiniz mi vardı yoksa?
***
Bir bebeğin gözlerine baktınız mı, gördünüz mü melekleri? Şeytanlık sizi çağrırken, "Kahrolsun, şan, şöhret, para" diye haykırdınız mı? İncitilmiş ruhlar arasına kattınız mı varlığınızı, yoksa mal varlığınıza haram mı kattınız? İnsanlığa ne kattınız bu beden ve ruhunuzla?
***
Her oyun yazıldığı gibi biter. "The end." Siz hep figüran mı oldunuz hayatta, hem emir kulu? Oysa her zaman bir yolu vardır insan olmanın, yeter ki isteyin. İstediniz mi?