Fakirlik kimin sorunu?
Devlet Bakanı Ali Babacan, 2006 makro ekonomik göstergeleri anlattıktan sonra, gerinerek, biraz da övünerek şöyle dedi: Suç oranlarının artışının sebebi ekonomik değil ahlaki... Okumuş yazmış bir bakanın, sosyal sonuçları, sosyo ekonomik sebeplere değil de ahlaka bağlaması karşısında ne söylenebilir bilemiyorum. Herhalde sadece Marx değil, Batı aleminin tekmil filozof ve düşünürleri mezarlarında şöyle bir dönmüştür. Stiglitz'in de kulakları çınlamıştır.
***
Gelir dağılımında adaletsizlik Türkiye'nin en temel sorunlarından biridir, mi diyelim yoksa daha amiyane bir ifade ile açık açık şunu mu söyleyelim. Aç it fırın deler!
***
Bence konu şudur ki: Türkiye'de hiçbir iktidar, memleketteki fakirlik meselesinin, kendi meselesi olduğunu kabule yanaşmamıştır. Devlet ise hani bizim şu sosyal devlet dediğimiz cihaz, havaya bakıp ıslık çalmaktadır. Fukaranın geçimi, sosyo ekonomik durumu, devletin meselesi de olmamıştır hiç!.. Size bir örnek vereyim de ağzınız açık kalsın. Meksika'da hükümet yeni bir karar aldı. Ülkede yaşayan 75 yaş üstü bütün vatandaşlara emekli maaşı bağladı. Sosyal devlet böyle olur. Ben çok sosyalim demekle olmaz.
***
Özellikle bu hükümet, işi iyice kömür, defter, kitap, erzak yardımlarına döktü. Kafalarına göre hayır işi yapıyorlar. Fakat hayır yaptıkları vatandaşları, sadaka alan insan durumuna düşürdüklerini göremiyorlar.