Herkes haklı şeytan suçlu
Yıllar geçiyor, dünya eskiyor, dertler değişmiyor. Uzaya çıkan, atomu parçalayan, yaşlanmayı bile durduran insanoğlu hâlâ yüzyıllık sorunlarına deva bulamıyor. Çünküyalanlar,doğrulardançokdahafazlasavunuluyor. Klasik dertlerin başyapıtı olan ihanet oyununda, şimdilerde HüsnüveNazireŞenlendiriciileDenizSekibaşrolüpaylaşıyor. Birerkekikikadın,aynıteraneyibaştanalalım... Güçlü nefesin bir tek üfürükçü hocalarda olmadığını kanıtlayan Hüsnü Şenlendirici, gencecik yaşında evlendiği karısına ihanet etmekle suçlanıyor. Kendisi de bu durumu yalanlamıyor. Evliliği eskimiş, herkes birbirine alışmış, belli ki naçizane, bu dünyanın tadını çıkarmaya çalışıyor. Birçok kadın tarafından arzulandığını da biliyor. Hem yapan nasıl yapıyor? Evde hanım hanımcık bir eş, dışarıda heyecan, aşk ve biraz da keşmekeş... Umut işte, yaşama hevesi... Kendince haklı belki. Ama hesabı yanlış... Çünkü mutluluk böyle gelmiyor. Mazbut ailede heyecan, heyecanlı ilişkide huzur olmuyor. İhanetsükunetlenoktalanmıyor... Tüm diyetisyenlere inat gürbüz çocuk misali etrafta salınan Deniz Seki de, yasak aşkı için "Ne var, ne de yok" diyor. Sanki "Yaşıyorum işte, şimdi bana ahlak dersi vermeyin" demeye getiriyor. Belki o da ünlü ama yalnız, güzel ama aşksız olmanın sıkıntısını yaşıyor. Elbette kendisi de biliyor, "İyikızlarevlierkeklerlebirlikteolmaz" kuralını... Ama yine umut devreye giriyor. Kendisinin haklı olduğunu düşünüyor. Belki de yıllardır aradığı gerçek aşkın, bu kişi olduğuna inanıyor. İnsan hayallerine ulaşacağına inandığı zaman tüm kuralları yıkmaya hazır oluyor. Ama ne yazık ki; yasak aşklar sadece filmlerde mutlu sonla bitiyor. "Seviyorumişte,yasakdaolsabusevdayıyaşarım"inancıgeçicimutluluklarveriyor. Evinin kadını, çocuğunun annesi olan Nazire Şenlendirici ise bu hikayenin en masum insanı olarak görünüyor. Ünlü kocasını seviyor, huzurlu hayatının bozulmasını istemiyor. Ama ilk ihanet dedikodularına kulak tıkasa da, ikincide patlak veriyor. "Ünlüerkek-çabukeskiyeneş" klasiğini yaşamaktan o da kurtulamıyor. Yine umut, yine 'belki' avuntusu... 'Düzelir,hevestirgeçicidir' diye düşünüyor. O da kendince haklı tabi! "Yuvayıkurtarandişikuştur"sözünüherkessöylüyorda,kimsebununformülünüvermiyor!Amahaklıolmakmutluolmayayetmiyor. Herkes kendince haklı da doğrular birbirine karıştıkça işte böyle mutsuzlar sürüsü karşımıza çıkıyor. Şeytan galiba bu olsa gerek. İnsana mutluluk vaat edip, uğruna her yolu denedikten, her kuralı yıktıktan sonra geriye bir tek acı bırakıyor.