Sofrada zehir var Türkiye'de yıllık 350 bin ton bitkisel atık yağ oluşuyor. Lisans alan firmalar kanun gücüyle bunun ancak bin 600 tonunu toplayabiliyor. Geri kalan miktar bize yediriliyor
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın 19 Nisan 2005'ta çıkardığı "Bitkisel Atık Yağların Kontrolü" yönetmeliğine göre özellikle büyük lokantalar, yemek üretim şirketleri, oteller ve tatil köylerinde kullanılan yağların doğrudan atılmayıp lisanslı toplayıcılara biodizel ve sabun yapımında kullanılmak üzere teslim edilmesi gerekiyor. Bu yönetmelik gereği atıkyağların yeniden yemeklerde kullanılması bir yana kanalizasyona dökülmesi bile yasaklanıyor.
KORKUNÇFARK Kanun böyle emrediyor ama manzara hiç de öyle değil. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de yıllık bitkisel yağ kullanım hacmi 1,5 milyon ton civarında. Bu kapasiteye göre yılda yaklaşık 350 bin ton bitkisel atık yağ elde edilmesi gerekiyor. Yani 350 bin ton yağın tekrar yemeklerde kullanılmayıp, hatta kanalizasyona bile dökülmeyip, biodizel veya sabun yapımında kullanılması gerekiyor. Peki ne oluyor dersiniz. Kanunun çıkmasından sonra lisanslı toplayıcı firmalar 2005 yılında bin 300 2006 yılında ise ancak bin 680 ton yağ elde edebiliyor. İddiaya göre aradaki fark ya kanalizasyona gidiyor, ya da yeniden kullanılıp yemeklerle bize yediriliyor. Toplanan yağların bile analizinde 10-15 kere kullanıldığı ortaya çıkıyor. Bu duruma isyan eden lisanslı yağ toplayıcı firma sahiplerinden Mustafa Ezici şunları söylüyor: "Türkiye genelinde evlerde dahil olmak üzere milyonlarca mutfak, sadece İstanbulda bitkisel atık yağ çıkaran 30 bin civarında işyeri bulunmaktadır. Ancak firmamız atık yağ toplayan kaçakçılar yüzünden sadece bin firmaya ulaşabilmiştir. Toplanan bu atık yağlarda kansorejen maddeler görüldüğü bilimsel raporlarla kanıtlanmıştır. Bunlar kanser yapıcı olarak adlandırılan dioksin, akrilamit, polar madde ve ktrans yağ asitleridir. " Ezici topladıkları yağın da kaliteli olmadığını belirterek, " Bize gelen yağlar en az 10-15 kere kullanılmış. Öyle ki artık yağın kendisi kansorejen madde üretir hale gelmiş. Bunu 600 YTL maliyetle toplayıp bin 500 YTL'ye satanlar var. Bu satılan yağlar tekrar tekrar kullanılıyor. Yasa çıktığında 22 olan toplayıcı sayısı şimdi 3'e inmiştir. Ama yağlar kaçak olarak toplanmaya devam ediyor" diye konuştu.
'Soruntoplayıcıda' HüseyinBozdağ(AvrupaCatringBirliğiTürkiyeBaşkanı): Çıkan yasa gereği zaten yemek sanayicileri kullanılmış yağları ilgili kurumlara teslim ediyor. Fakat bu kurumlar yağ toplayamadıkları zaman işini dürüstçe yapan yemek sanayicilerine çamur atmasınlar. Bugün İstanbul'daki tüm kayıtlı yemek sanayicisi kurallara uygun olarak yağını teslim etmektedir. Zaten bu yağı kullanamayız çünkü kullanınca ruhsatımız iptal edilir. Asıl lisanssız olarak yağ toplayan firmalara bakmak gerekiyor. Kaçak asıl burada.
'Sağlığıtehditediyor' FilizÇalıştırır(GıdaY.Mühendisi): Yağların tekrar kullanılması insan sağlığı açısından tehlikelidir. Yağ 2 kereden fazla kullanılmamalı. İlk kullanımından sonra oksidasyon değişimi kendi içinde devam eder.
'Sularımızkirletiliyor' Prof.Dr.MustafaÖztürk(ÇevreveOrmanBakanlığıMüsteşarYard.): Ülkemizde kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağ atıkları gelişigüzel bertaraf edilerek hem sularımız hem de yer altı sularımız kirletilmektedir.