Alex'in gecesi Fenerbahçe çok zor görünen deplasmandan kolay ve net bir skorla 3 puanı aldı. İlk 45 dakikada sanki alın yazısıymış gibi yine etkili olamayan Fenerbahçe, ikinci 45 dakikada oynadığı futbol ve attığı gollerle sonuca gitmesini bildi. Gerçekten ilk devrede Fenerbahçe'nin elle tutulur, gözle görülür tek bir atağı yok. Tribünleri ayağa kaldıracak bir pozisyonu yok. İlk dakikalarda Simulikoski'nin vurup da direkten dönen topu dışında onlarında bir tehlikeli pozisyonu yok. İkinci devrede ilk 5 dakikaya sığan 2 gol, maçında sonucunu şekillendirdi. Atılan gollerde Alex ve Kezman'ın vurdukları kafa topları onların ustalıklarının bir göstergesiydi. Arkadan Kezman'ın müthiş pasıyla Deniz'in attığı gol de Fenerbahçe'yi iyice rahatlatan goldü. Kardeşim Deniz ; şu ileri çıkışları sürekli yapsan her maç 1 golün olacak. Bunları sürekli yapmaya çalış. Geçen haftaki Konyaspor maçında da söylemiştim, takım 2. yarıdaki maçlara ilk defa sakatsız hastasız ve kart cezalısız çıkmaya başladı. Kanatlar çalıştığı zaman sonuca gidersin. Kanatları çalışmayan takım, kanatları olmayan uçağa benzer. İşte ilk 45 dakikada ne sağ kanattan Önder'le, ne de sol kanattan ÜmitÖzat'la tek bir tehlike yaratılmadı. Ama 2. devrede sağdan, soldan gelen ataklarla skor kendiliğinden yaratılmış oldu. Demek ki neymiş, kanatlar iyi kullanılmalıymış. Bir sözüm de Alex düşmanlarına.. Kusura bakmasınlar, onlara Alex düşmanları diyorum. Hatta daha da ileri giderek futbol seyretmek isteyenlerin düşmanları diyorum. Ya bırakın da şu adamı biraz seyredelim. Sağ ayakla, sol ayakla, driplinglerle attığı ve attırdığı golleri beğenmediniz. Bunların üstüne dün akşam bir de kafayla attığı golleri seyrettiniz mi? Bu adam daha ne yapsın sizlere. İllaki siz onu göndermek istiyorsanız, lütfen bırakın da o bizlere kalsın, sizler gidin. Çünkü biz artık futbol ve futbolcu seyretmek istiyoruz.