Darısı başınıza
Fenerbahçe'nin 100. Yıl kutlamaları hızla devam ediyor. Her hafta iki üç dernek balo düzenliyor. Sağolsunlar sevdiklerinden dolayı çoğuna davet ediliyorum. Elimden geldiği kadarıyla da hepsine yetişmeye çalışıyorum. En son cumartesi akşamı Stockholm'de İsveç Fenerbahçeliler Derneği'nin düzenlediği gecedeydim. Çok güzel geçti, eğlence doruktaydı. Katılım 700 kişiden fazla olmasına rağmen organizasyon mükemmeldi. Büyükelçimiz'le aynı masadaydık. Şunu söylemek istiyorum ki, oralar buralar gibi değil. Burada adı ne olursa olsun bir takımın gecesinde başka bir takınmın taraftarı asla kabul edilmez. Hatta gecenin ilerleyen saatlerinde büyük ihtimalle dayak diyip ağzı burnu kırılır. Ama oralarda iş öyle değil. F.Bahçelisi, G.Saraylısı, Beşiktaşlısı, Trabzonlusu hep beraber eğleniyor, dans ediyor, halay çekiyorlar. Gece Fenerbahçe'nin olduğu için yapılan tezahüratlar elbette Sarı-Lacivert kokuyor. Ama asla küfür yok, asla aşağılama yok. Hatta bu tezahüratlara alkışlarla eşlik eden diğer takım taraftarlarını da gözlemliyoruz. Katılımlarıyla centilmenlik yapıyorlar. Acaba diyorum. Bu güzellikleri yaşamak için illaki yurdumuzdan binlerce kilometre uzakta mı olmak gerekir? Ülkemizde göreceğimize pek, aslında hiç (en azından şimdilik) inanmadığım bu dostluk gösterilerini yaşamak için bu sene daha çok olanağım olacak. Darısı sizlerin başına.