Halk arasında basur adıyla bilinen hemoroid hastalığının sebepleri arasında genetik föktörlerden yanlış beslenmeye kadar pek çok sebep bulunuyor. Hemoroid ihmale gelmiyor....
Rektum adı verilen sol bağırsaktaki toplardamarların anal kanaldaki varisi olarak tanımlanan hemoroid, halk arasında basur adıyla bilinir. Pek çok kişi utandığı ya da umursamadığı için bir uzmana görünmekten kaçınır. Bunun yerine kulaktan dolma bilgilerle hemeroidi tedavi etmeye çalışır. Oysa ki genetik faktörlerin yanı sıra modern yaşamın getirdiği hareketsizlik, yanlış beslenme gibi etkenlerin de tetiklediği hemoroidin, erken teşhis konulup tedavi edilmediğinde kansere kadar uzanarak, hayati bir risk oluşturduğu bilinmektedir. Hemoroid damarlardaki genişlemeler sonucu oluşan ödem ve şişmelere bağlı olarak ortaya çıkar. Bu şişlerin yerine göre iç ya da dış hemoroid adını alır.
Hamilelik tetikler Hamileliğin de hemoroid açısından tetikleyici bir unsur olduğunu söyleyen uzmanlar, doğumdan sonra kimi kadınlarda bu rahatsızlığın kendiliğinden geçtiğini söylüyor. O yüzden hamilelik döneminde ortaya çıkan hemoroid için operasyon önerilmiyor. Hemoroidin patolojik düzeylere çıkabilmesinde ise yanlış diyet, kötü yani posasız beslenme ön planda geliyor. Kabızlık da hemoroide davetiye çıkartıyor. Yaş ilerledikçe hemoroid riski artıyor. Bebeklerde ve çocuklarda hemoroid görülmezken, 20 yaşından sonra, genetik ya da mesleki sebepler (Uzun saatler oturarak çalışma gibi...) varsa ve beslenme bozuklukları da söz konusuysa sorun yavaş yavaş ortaya çıkabiliyor.
Farklı dereceler Hemoroidin farklı dereceleri bulunuyor. Sadece damarın varis şeklinde genişlemesine, yani hemoroidin belirli bir boyutun üzerine çıkmayan 0.5-1 cm arasında ve içinde pıhtı bulunmayan kesimine birinci derecede hemoroid deniyor. Bunlar ağrı, kanama, kaşıntı gibi şikayetlere neden olmuyor. Sadece elle muayene sonucunda fark ediliyor. Hemoroidin belirli bir boyutun üzerine çıkması, 1.5 cm'den daha büyük olması ve içinde pıhtı bulunması hali, 2. ve 3. derece hemoroid adını alıyor. Bunlar da kişiden kişiye göre değişiyor; sert, ele gelen memeler şekline giriyor. 4. derecede hemoroidde, iç hemoroidle dış hemoroid birleşip dışarıya doğru sarkmış bir şekilde görülüyor ve ülserasyon, yer yer kanamalar ve doku kayıpları meydana geliyor. Ağrı genellikle dış hemoroidlerle görülüyor. Çünkü mukoza ile cilt arasına yerleştiği için oturma, kalkma veya tuvalete çıktıktan sonra ağrı oluyor. Hastada kaşıntılar, ülserasyonlar ve kanamalar oluyor. Hemoroidde kanamaların önemsenmesi gerekiyor. Eğer kanın rengi kırmızıysa sadece hemoroid tedavisi yeterli oluyor. Kanın rengi mora dönükse, bağırsaktan gelme ihtimali göz önüne alınıp mutlaka kanser testi yapılması gerekiyor. Kulaktan dolma yöntemlerle, bilinçsizce uygulanan geçici çözümler ise hastalığı tedavi etmek yerine daha da ilerletiyor.