Karşıma ilk kez babannemin öldüğü günün ertesi sabahı çıktı, artık benim de ölüm suretiyle kaybettiklerim vardı, "Bir yakınını kaybetmiş"lerden oldum. Sonra uzun süre gözükmedi. Ta ki 'çocukluk arkadaşım' Çağdaş İstanbul'a gelinceye kadar... Bira içmek için çıkmıştık, tahminim sarhoş olacaktık, yani sonu belli olmayan gecelerden biriydi. Ama ben çıkarken evden sonbahardıüşürüm diye bir kazak attım sırtıma. Çıktım, yürüdüm ve yine karsılaştık. "Aman üşümeyeyim" diyenler sınıfının mensubuydum artık. Çocukluk, korkusuzluk, "üşümem ki ben anne"ler geride kalmıştı. Sonra dışarı çıkacaktım bir gece, vazgeçtim. "Yarın uyanması zor oluyor " diye dert yananların kayığına bindim. Kızlar çıktı sonra karşıma, kadın olduklarını anladım. Küçük kızlar geride kalmıştı artık. Benden hoşlananların 56 yaş küçük olduğunu anladım. Liseli erkeklerin, " ya bu kızlar da hep kendilerinden büyüklerle çıkıyor" dedikleri, "kendilerinden büyükler" furyası. İş arkadaşlarımın çocukları olmaya başladı. Bazılarının saçlarında beyazlar görür gibi oldum, en başta inanmadım, sonra hepsi beyaz olunca inandım. "Yaşlı başlı arkadaşları olanlardan"dım artık.Anneler,babalar ölmeye başladı çevremde Çaresizlik günden güne arttı. Çaresizlik,derinin yer çekimine laf anlatamaması, toprağın seni istemeye başladığı zaman. İlk ne zaman çıktı karşınıza yalnızlık? www.urasb.spaces.live.com