Yurdumun güzel insanları
Bazen ne kadar kızsak da, anladım ki ülkemizde insanlık ölmemiş. Yurtdışında yaşadığım zamanlarla kıyasladığımda, ülkemizdeki karşılıkbeklemedenyardımetme kültürünü açıkça görüyorum. Belki biliyorsunuzdur, ben lisans ve yüksek lisans eğitimlerimi Avrupa'da çeşitli ülkelerde yaptım. Dolayısıyla ev taşıma gibi dertlerim oldu. Tekbaşınabirgençkız olduğum için taşınma dönemlerimde zorluklar yaşadım. En basiti, paketlediğim kolileri yerlerinden kaldıramamak bir sorundu. Apartman görevlisinden yardım istemek buradaki gibi değil. Size hemen kolileriaşağıyakaçparayataşıyacağını söylüyor. Her sabah ve akşam selamlaştığınız kendi apartmanınızın görevlisi hem de. Evi paylaştığım arkadaşlarımın buzdolabındakikendiyiyeceklerineetiket yapıştırıp hiçbir zaman paylaşmama durumları da ayrı üzücü bir olaydı tabii. Türkiye'de böyle bir şey mümkün değil. İnsanlar güçleri yetmese bile size yardımetmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Geçen gün Bebek'te Lucca'nınönünde park edili bir arabanın aküsünün bitmesine şahit oldum. Lucca'nınotoparkgörevlileri hemen seferber olup aküyü başka bir arabadan şarj ederek çalıştırmak için yarımsaatuğraştılar. Hem de işlerini güçlerini bırakıp. Sonunda bir şekilde arabayı çalıştırdılar, çeşitli öğütler verip sürücüyü yolcu ettiler. Bahşiş vermek isteyen sürücüden de bahşişalmayıreddettiler. Türk değiller mi, yardımseverliklerinden yapıyorlar gerçekten. Bir başka örnek yine; bir konferans için ülkemizi ziyaret eden GüneyKorelibirgrup işadamı UlusParkı'nda gezerken orada mandalina yetiştiren birisi, heyetteki 15kişiye dalından koparıp birermandalinahediye etmiş. Koreli işadamı da konferansta bunu anlattı. "Paraistemeyinceçokşaşırdık,nedenbizehediyeettiğinideanlamadık" diyordu. Sonra böyle bir şeyin ülkesinde olamayacağını söyleyip Türkinsanınınçoksıcak ve misafirperver olduğunu vurguladı. Gurur duydum ülkemle...