Market, Metro Cash&Carry... Şarabın markası 1996 Chateau Margaux... Şişesinin fiyatı 2 bin 183 YTL.... Yani 2 memur maaşı. Yılbaşından beri bu şaraptan 3 şişe satıldı.
***
'Kule'dekilerin keyfi yerinde sokakta tedirginlik sürüyor
Metro Cash&Carry Türkiye Genel Müdürü Hakan Ergin'e göre, 'yatırımcılar' 2007'ye ilişkin daha olumlu beklentilere sahipken, sokaktaki vatandaşın tedirginliği sürüyor.
"Kulelerdeki insanlar 2007 için çok daha rahatlar. Zaten bu doların hareket etmemesinden belli. Ama sokaktaki insanda bir tedirginlik olduğunu gözlemliyorum..." Bu sözler Metro Cash&Carry Türkiye Genel Müdürü Hakan Ergin'e ait. 2007'ye durgun başlayan piyasaların şubat ayında hareketlenmeye başladığına dikkat çeken Ergin, seçim belirsizliklerine rağmen sektöre ilişkin olumlu bir tablo çiziyor. Ergin'in tespiti çok çarpıcı: "Geçen yıl da bir dalga yaşandı. Dövize olan bağımlılıklarını azalttıkları ve açık pozisyonları olmadığı için bu dalgaya karşı çok hassas değillerdi. İkinci olarak da pazar payı kavgası vardı. Kimse fiyatlarını bir anda artırarak, mevcut pazar payını kaybetmek istemedi. Yine böyle bir şey olursa, insanların daha hazırlıklı olduğunu düşünüyorum. 'Kuleler'in verdiği mesaj olumlu, Onlar açık pozisyonun olmadığını gördükleri gibi, Türkiye'nin bir anda krize girmeyeceğini düşünüyor. Bu önemli bir işaret." Ergin, perakende sektörünün yol haritasını ve Metro Cash&Carry'nin yatırım planlarını Takvim'e anlattı.
* Perakende sektörü yeni yıla nasıl başladı? Sizce bundan sonra genel performansı nasıl olacak? Ocak ayında bazı gerginlikler oldu, bunun piyasalardaki durgunluk üzerinde etkisi olduğunu düşünüyorum. Şubat ise daha olumlu başladı. Tüketimde güven çok önemli. İnsanlar güvendiği bir ortam varsa daha rahat alışveriş yapıyor. Gördüğümüz kadarıyla o güven ocak ayında epey zedelendi. Böyle olunca insanların cafelerden, restoranlardan yani gıda dışı harcamalardan ayakları çekiliyor. Bu işin uzmanı değilim ama 2007'nin belirsiz olacağını herkes söylüyor. 'Kuleler'deki insanlar 2007 için çok daha rahatlar. Zaten bu doların hareket etmemesinden belli. Ama sokaktaki insanda bir tedirginlik olduğunu gözlemliyorum.
İNSANLAR DAHA HAZIRLIKLI * 2001 krizinden çıkarılan derslerin bu tedirginlikte payı var mı? Yani insanlar daha mı temkinli? Türkiye'nin hiçbir zaman 2001 krizi gibi bir krizi yeniden yaşayacağını düşünmüyorum. Çünkü 2001'den çok ders çıkartıldı. 2001'de aslında 2 dalga oldu. Önce bir finansman dalgası yaşandı. Açık pozisyonu olanlar mahvoldu, olmayanlar ise hiç etkilenmedi. Fakat ikinci dalga talebin düşmesiydi. Talep düştüğü zaman hepimiz aynı gemide olduğumuz için hepimiz birden etkilendik. Talep düştüğü zaman birçok şey değişti. Talep niye düştü? Çünkü fiyatlar bir anda yükseldi. Artan dövize ayak uydurmak için firmalar dolar 10 artıyorsa, fiyatı da 10 artırdı. Bugüne geldiğimizde durum çok farklı. Geçtiğimiz yıl piyasadan bir çıkış yaşandı. Ama şunu gördük ki, firmalar, 2001 krizindeki kadar fiyatlarda hızlı hareket etmedi. 2 sebebi var. Birincisi, firmalar dövize olan bağımlılıklarını azalttı. İkinci olarak da pazar payı kavgası vardı. Kimse fiyatlarını bir anda artırarak, pazar payını kaybetmek istemedi. Yine böyle bir şey olursa, insanların daha hazırlıklı olduğunu düşünüyorum. Dolar ve euro yükseldiği anda bu fiyatlara yansımayacaktır. O zaman güvensizlik vardı. Şimdi Türkiye'de güven ve istikrar belli bir yere kadar geldi. O 'kuleler'in verdiği mesaj da olumlu bir mesaj. Onlar açık pozisyonun olmadığını gördükleri gibi, Türkiye'nin bir anda krize girmeyeceğini düşünüyor. Bu çok önemli bir işaret. Ama 'kuleler'in aksine, sokaktaki insanlar biraz tedirgin olduğu için piyasalar durgun... Bunun geçici olacağını ve şubatta açılacağını düşünüyorum.
İYİ OYNAYAN KAZANIYOR * 2001'den bugüne baktığınızda sektörde gözlemlediğiniz en büyük değişiklik ne oldu? Türkiye'de 2001-2006 arasında çok önemli bir değişim yaşandı. Eskiden bütün firmalar aynı anda yükselirler, aynı anda düşerlerdi. Artık bu değişiyor, firmalar kendini farklılaştırabiliyor. İyi oynayanların işleri iyi, kötü oynayanların işleri ise kötü gidiyor.
* Genel olarak perakende sektörüne baktığınızda, bu fotoğrafa yeni oyuncuların katılacağını düşünüyor musunuz? Türkiye'yi inceleyen firmalar mutlaka çoktur. Zincir bir mağaza, bir ülkeye gittiğinde her zaman ilk 3'te olmak ister. Türkiye'de artık ilk 3'e girmek kolay olmayacaktır. Onun için yeni gelecek oyuncu sayısı çok fazla artacak mı bilmiyorum. Yeni oyuncular gelebilir. Bu firmaların politikalarına bağlı. Avrupa pazarları artık çok durağan. Türkiye ise gelişmekte olan ve çok ciddi potansiyeli olan bir pazar. O yüzden herkesin radarında mutlaka Türkiye var.
* Sektörde el değiştirmeler olabilir mi? Yerliler de yabancıları alabilir, yabancılar da yerlileri alabilir. Herşey olabilir, çünkü tüm dünyada da bu oluyor. Türkiye'de çok güçlü bir yerli sermaye olduğunu düşünüyorum.