Yeni Ticaret Kanunu kaldı, lobisi sürüyor
TBMM'de bekleyen Ticaret Kanunu Tasarısı'nın bu dönemde yasalaşmayacağı anlaşıldı. Ama bazı yabancı kökenli bağımsız denetim şirketlerinin lobisi devam ediyor. Tasarıda şirketlerin denetçilik müessesesinde önemli değişiklikler var. En önemli değişiklik de denetçi olabileceklerde. Yürürlükteki kanuna göre şirket denetçisi olabilmenin hiçbir koşulu yok. Bu nedenle de denetçilik göstermelik bir şey olarak görülüyor. Defter, belge, muhasebe, hesap hakkında en küçük bilgisi dahi olmayanlar şirket denetçisi oluyor. Tasarıya göre, şirket denetçiliğini dış denetim şirketleri yapabilecek (Mevcut dış denetim şirketi sayısı 70'in biraz üzerinde.) Küçük şirketlerde ise en az iki yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir, birlikte denetçi olabilecek. Denetçilerin yapacakları denetim ve düzenleyecekleri raporlar konusunda da tasarıda ayrıntılı düzenlemeler var.
KÜÇÜKŞİRKETE2YMM Şirket 'küçük'se denetim için iki tane yeminli mali müşavir (YMM) veya serbest muhasebeci mali müşavir (SMMM) ile denetçi anlaşması yapacak. Bu insanlar şirket hesaplarını denetleyecek ve rapor yazacak. Yani bu iki kişiye ciddi ölçüde para ödenecek. Bunun dışında muhasebeciye ve varsa yeminli mali müşavire de ayrıca para ödenecek. Küçük şirketler iki YMM'ye para ödeyeceğine göre, büyük şirketler dış denetim şirketlerine daha büyük para ödeyecek. Ya da dış denetim şirketleri "İki kişiye 10 lira ödeyeceğinize bize 5 lira ödeyin" diyerek bütün şirketlerin denetimini alacaklar. Şirketlerin muhasebe ve denetimi için bu kadar çok para ödemek zorunda bırakılması üzerinde düşünülmeli. Bana göre, bu durum ya yapılacak işin baştan ciddiye alınmaması ya da ne yapıldığının farkında olunmaması. Meclis alt komisyonunda CHP'li üyeler tasarıya, "şirket denetimini tamamen uluslararası büyük denetim kuruluşlarına bıraktığı, 4-5 denetim kuruluşu dışındaki denetim kuruluşunun yaşamasına izin vermeyeceği" şeklinde muhalefet şerhi yazmışlar. Geçen hafta bir köşe yazarımız da bu üyelere gelişimin küreselleşmeye bağlı olduğunu belirtiyor. Bu gelişimi değiştirebileceğini 'sananlar'la dalga geçiyor. Tartışmanın düğüm noktası, bu şirketlerin kapasitelerinin şirketleri denetlemeye yetmeyeceği, işleri alıp, denetimi daha düşük fiyata yerli denetçilere yaptıracakları ve havadan para kazanıp merkezlerine aktaracakları noktası. Bu düğüm çözülseydi tasarı yasalaşacaktı.