Musul'a girelim mi?
Genellikle şöyle olur. Hiçbir zaman aydınlanmayacak biçimde, kapalı kapılar ardında oluşturulan planlar ve senaryolar gereği, ortaya bir gündem maddesi konulur. Mesela senaryo, son zamanlarda huysuzluk yapmaya başlayan, yahut konjonktür değişikliği sebebiyle eskisi kadar vageçilmez olmayan bir ülkenin başının belaya sokulması olabilir. Devlet sırlarının "saklanmavadeleri" kanun hükmünde olduğuna göre, herşeyin aydınlanmasını beklemek zaten salaklık olurdu.
***
Bunun üzerine, gündem öylece belirlendi diye, elinizde de bir kalem varsa örneğin, oturur desteksiz sallamaya başlarsınız. Kerkük'e uzanalım, Musul'a girelim. Sen nasıl olsa bırak mavazzaflığı, yedeklikten bile düşmüşsündür, kimse de çıkıp, "Madem Musul'a girelim diyorsun, haydi bakalım önce sen", demeyecektir. Oturduğun yerden sallamak bunun için kolaydır. Tarihte savaşları çıkartanların, savaşacak olmayanlar olması bu yüzdendir işte! Okka altına gençler gider, köylü taburları gider, topyekün olarak milletin başı belaya girer. Kişisel olarak paçayı kurtarmışsan, savaş çığırtkanlığı yapmak çok basittir. Hele hele vicdan da kalmamışsa, başka ailelerin gözyaşlarını umursamıyorsan, iyice efelik de yapablirsin. Bu efelik sendromu, zaten bilinç düzeyi düşük, milli his ve duygularla bile bir milletin nasıl felakete sürüklenebileciğini hesap edemeyen düşük sosyal profiller için zaten kafadan geçerlidir. Hal böyle olunca, tuzu kuru sallamacılarla, varoşlarda ve kırlardaki sahte efeler aynı değirmene su taşımaya başlarlar.
***
Ama elbet şu soruyu soracak olanlar da vardır. "Sen Osmanlı Cumhuriyeti misin ki Musul'da hak iddia ediyorsun?" Değilsin! Türkiye Cumhuriyeti'sin!.. O zaman Türkiye Cumhuriyeti gibi davran... Demem o ki, Musul söz konusu olunca Osmanlı kesilenler, 1915 hadisesi sözkonusu olunca "Ben Osmanlı değilim", derse komik olur.
***
Türkiye Musul veya Kerkük için, sınırötesi projelere abanırsa, bunun nereye gideceğini kimse kestiremez. Ha, belki Washington'da kestirenler vardır ama ben bunu kestiremem... Yurtta barış cihanda barıştır, esas olan...