Seyircisiz maç hiç keyif vermiyor
Hiç ihtimal vermememe rağmen Fenerbahçe,Kayseri'de 2 puan bırakınca aradaki puan farkını 5'e indirmek için bu maç iyi bir fırsattı. İnsanın aklından "Oyuncular bu nedenle daha hırslı oynarlar" geçiryorsa da maç başlayınca her şey değişiyor. Seyirci de olmayınca rakibin daha da cesaretli olması da söz konusuydu. Kelimenin tam anlamıyla 11'e 11 avantajsız bir maç olabilirdi. Kim daha çok koşup, daha çok mücadele ederse istediğini alacaktı. Öyle ya bir kaçı dışında futbolcuların birbirinden çok farkı da yoktu. Hakemde düzgün yönetirse yenilmemeyi düşünen takımın işinin de çok zor olmayacağı olasıydı. Böyle durumlarda kapalı savunmayı açmak rakibin direncini kırmak için erken gol bulmak gerekiyor. 25. dakikada HakanŞükür, kaleciyle karşı karşıya kalmasına rağmen rakibine çok yaklaşınca net bir pozisyonu gol yapamadı ama 44. dakikada ilk pozisyonu kaçırınca kendisine kızıp kötü düşünenleri defalarca yaptığı gibi bir kez daha mahcup etti. İliç'in gol pasından önce Ümit'in, İliç'i adeta git golü attır diye zorlayarak verdiği pas da gol kadar önemliydi. Galatasaray için zaten kısıtlı olan kadrosunda sakat ve cezalı oyuncularından dolayı eksik çıkan Ankaraspor'dan iyi bir rakip bu şartlarda bulunamazdı. Her zaman ciddiyetinden emin olduğum Aykut hocanın oyuncuları, oyun disiplininden uzaklaşmadılar ama rakiplerini çok zorlayamadılar. Eğer yukarıdaki diğer takımlarda bugün oynayacakları maçlarını kazanırlarsa lig daha zevkli ve heyecanlı olur. Galatasaray'da her zaman eleştirdiğim Sabri'nin hakkını da vermem lazım. Arkasından koşulmayacak bir topu takip edip gol yaptığı için.