Takvim'e konuşan Demirel, "Derin devlet" tartışmasına noktayı koydu.
* 7sene Cumhurbaşkanlığı yaptım derin devlete rastlamadım. Rastlasam kıyameti kopartırdım.
* Devlet bir tanedir. Yüzeysel ve derin diye ayrılamaz. Devlet içinde devlet olmaz.
* 4 kişiden sadece 1'ini temsil eden bir siyasi iktidar Cumhurbaşkanı seçerse, halkın içine sinmez.
* Ayakkabı ayağını sıkmışsa, vatandaş "Bu olmasın da kim olursa olsun" diyecek.
* Sağ ve sol ittifak yapsın... Birleşinler! Muhalefet "Ben varım" diyebilmeli.
***
Derin devleti görmedim
Demirel'den 'derin' yorumlar: Devlet tektir, yüzeysel ve 'derin' diye ayrılmaz. 7 sene Cumhurbaşkanlığı yaptım, cinayet işleyen bir 'derin devlet'e rastlamadım. Rastlasam kıyameti kopartırdım Demirel'den 'derin' yorumlar: Devlet tektir, yüzeysel ve 'derin' diye ayrılmaz. 7 sene Cumhurbaşkanlığı yaptım, cinayet işleyen bir 'derin devlet'e rastlamadım. Rastlasam kıyameti kopartırdım.
Hrant Dink cinayetiyle "derin devlet" tartışmaları yeniden patlak verdi. Türkiye'de "devletin derinliği"ni ölçebilecek en yetkili isimle, bu konuyu ve yakın gelecekteki siyasi gelişmeleri konuştuk. Türkiye'de 12 yıl süreyle Başbakanlık, 7 yıl süreyle de Cumhurbaşkanlığı yapan, yaşayan en deneyimli siyaset ve devlet adamı Süleyman Demirel, gündeme ilişkin sorularımızı yanıtladı:
'BU, TÜRKİYE'YE İFTİRA' * Hrant Dink cinayetinden sonra derin devlet tartışmaları yeniden alevlendi. Derin devlet nedir? "Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamak silahlı kuvvetlere aittir" diye bir kanun var. İç Hizmet Kanunu 35. madde. Buna dayanarak silahlı kuvvetler geçmişte "Devlet çöküyor, uçurumun kenarına geldi" diyerek devlete el koymuştur. Hadise budur. "Derin devlet" denilen şeye katılmıyorum ben. Devlet bir tanedir. Devletin "yüzeysel" ve "derin" olarak ikiye bölünmesi yanlıştır. Devletin içerisinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kumanda sistemine, kanunlarına ve nizamlarına tabii olmayan silahlı güçlerin bulunması kadar Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılan bir iftirayı düşünmüyorum. Bu ihtimalleri kafadan geçirecek kadar bir iftirayı düşünemiyorum. Bir devleti küçülten şey, bunlar. Ben 7 sene Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı'nı yaptım. Böyle bir şeye şahit olsaydım gereğini yapardım. Devlet bir kumanda zincirine tabidir. Maaşlı kişilerden müteşekkil olan kurumlarda kim bu tür şeyleri yapabilir ki. Cinayet işleyenleri veya kanun dışı hareket edenleri kimse koruyamaz. Devirler değişir ve değişen devirler de onların yakasına yapışır. Padişahlık değil ki burası. 4 senede, 5 senede idareler değişiyor... Yok böyle bir şey. Zaten varsa onları ortadan kaldırmak da devletin görevi.
* Yani derin devlet varsa onu da ortadan kaldırmak yine devletin görevidir, öyle mi? Devletin tekliğini hiç kimse bozamaz. Bunu bozduğunuz zaman da zaten devlet işleyemez. Devlet bir tanedir, iki tane olmaz. Devlet içinde de devlet olmaz.
* Siz kendi Cumhurbaşkanlığınız döneminde böyle bir şeye rastlamadınız, öyle mi? Rastlamadım. Rastlasam kıyameti kopartırdım. Rastlayıp da tedbirini almazsam herkesin beni itham etmesi lazımdı. Bence evhamlara ve Türk Devleti hakkında şüpheye düşmeye gerek yok. Türkiye büyük devlettir, kanun, anayasa devletidir.
'DEVLET KÜÇÜK DÜŞÜYOR' * Peki bu tür açıklama ve değerlendirmeler devleti yıpratmayı, küçük düşürmeyi mi amaçlıyor? Maksat devleti küçük düşürmek olmasa bile sonuç devleti küçük düşürmeye sebep oluyor.
* Dizi filmlerin gençler üzerinde yönlendirici etki yarattığına inanıyor musunuz? "Rol oynadığı" şeklindeki yorumlara katılıyorum. Benim bir iddiam yok ama yorumlara katılıyorum. Ortamın insanları yanılttığı, yanlış istikametlere sevk ettiğini, yanlış hareketler yapmaya eğilimli insanların, "Vatan kurtarıyoruz" iddiasıyla harekette bulunan insanların bu istikametlere yönlendirilebileceğini kabul ediyorum.
* Türkiye'de "vatan haini", "iç ve dış düşman" gibi tanımlamalar çok sık mı kullanılıyor acaba? Burası hür bir ülke.. Aslında her yapılan iş veya her söylenen söz doğru değil. Ama eğer Türkiye'de "Şu lafları söylemek doğru değil, şu lafları söylemek doğru" diye kıstaslar konulmaya kalkılırsa, düşünce özgürlüğünü zedelemiş olursunuz. Biz hassas bir milletiz ve biz dağılmış bir imparatorluğun küllerinden çıkan bir ülke olduğumuz için "Uçurumun kenarına geldik, devlet yıkılıyor, çöküyoruz" gibi korkular biraz geçmişten gelmektedir.
'DÜŞMANLAR HEP VAR' Ama ben şuna inanıyorum. Her ülkenin iç düşmanı da dış düşmanı da vardır. Bu düşmanlıklar eyleme de dönüşebilir, sadece düşünce halinde de kalabilir. Ama bu ülkenin kanunları vardır. Kanunların suç saydığı bir hale dönüşürse o zaman bu düşmanlık ortaya çıkmış olur. Devleti koruyan kurallar vardır. Devlet kendisine yönelik düşmanlıkları engelleyemiyorsa, bunu uygulayacak kuralları yoksa veya kuralları var ama uygulayamıyorsa, o zaman bu devlet bir zaaf içerisindedir. Durduk yerde "Devletin düşmanları var" diye kaygılanmaya gerek yok. Varsa gereğini yapacak makamlar vardır.