Galatasaray'a duyduğumuz aşk ile çıktığımız yolun başlangıcını bunlardı. Peki sonra neler oldu ?. Bir bakalım... Taraftarlık adına çekilen bir çok eziyet de vardı bu işin içinde.. Ama bunları zaten senelerce yaşamıştık ve antrenmanlıydık. Yine de zaman zaman öyle saçmalıklarla karşılaştık ki neresinden tutup düzelteceğimizi şaşırmıştık. Çünkü biz, yani taraftarı en çok tuş edeceğini düşündüğümüz Sayın Faruk Süren uA ile çok fazla irtibata geçmemişti ancak hiç olmazsa önümüzde set de olmuyorlardı. Ardından olağan kongre yapıldı ve Sayın Mehmet Cansun Galatasaray'ın Başkanı oldu. Gençliği tribünlerde geçmiş olan bir Galatasaraylı olduğu için onunla daha iyi anlaştık diyebiliriz. Fakat yine de şu "Müşteri" zihniyeti bir türlü gitmiyordu kulübün kafasından. Tribüne daha yakın olan yöneticilerden bazılarına tribünün sıkıntılarını iletiyorduk ancak yine de gıdım gıdım ilerliyordu, köhnemiş zihniyet yüzünden, düzelme yolundaki işler.. Halbuki Galatasaray halktı. Bunun farkına varmaları daha ne kadar sürecek, hala bilinmiyor! ultrAslan'ın düzenlediği eğlencelerden biri Levent Galatasaraylılar Cemiyetinde yapıldı. Galatasaray'ın iç yapısını bilenler böyle bir gecenin Galatasaraylılar Cemiyetinde yapılmasının imkansızlığını bilirler. Çünkü Galatasaraylılar Cemiyetlerine sadece Galatasaray Lisesi mezunları girebilirler. Galatasaray Lisesi mezunu bir Fenerbahçeli ya da Beşiktaşlıysanız cemiyet lokaline girebilirsiniz ancak Galatasaray Liseli olmayıp Galatasaray Kulübü üyesi bile olsanız o lokale adımızı dahi atamazsınız. Prosedür budur. İşte bu ahval ve şerait içerisinde biz Galatasaray Liseli ultrAslan kurucusu olan arkadaşlarımız sayesinde Galatasaraylılar Cemiyetinde 10 Ekim 2001 tarihinde "ultrAslan Gecesi" tertipledik. Muhteşem barkovizyon gösterisi ve tezahüratlar eşliğinde Sayın Cansun, o zamanki Teknik Direktörümüz Mircea Lucescu ve bir çok futbolcumuzun katıldığı gece ultrAslanların doğru insanlar olduğunu, Galatasaray camiasında bize burun kıvırarak bakan bir çok insana gösterdi. 2001-2002 sezonunun Mart ayında Sayın Özhan Canaydın Galatasaray Spor Kulübü'nün başkanı oldu. Sezonu şampiyonlukla kapadı Galatasaray.. Son maçımızı Yozgatspor ile oynayıp 5-0 kazandık. Birkaç gün sonra ise çok büyük bir mekanda "Şampiyonluk Gecesi" düzenledik. Ve bu şampiyonluk gecesine Galatasaray'dan ayrılıp Beşiktaş'a giden teknik direktör Mircea Lucescu'yu da davet ettik. Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili'nin evinden gelerek bu geceye katılan Lucescu'yu bağrımıza bastık. Kendisine plaket verip tezahüratlarla kendisini alkışladık ve veda ettik. Aslında bu geceye İmparator Fatih Terim'i de davet etmiştik.. Ancak o, nezaket örneği gösterip "Arkadaşlar bu şampiyonluk Sayın Lucescu'nundur. Siz görevinizi yapınız ve onu layık olduğu şekilde uğurlayınız. O bunu fazlasıyla hak etti.. Benim oraya gelmem yanlış anlaşılabilir ve spekülasyona yol açar" diyerek büyüklüğünü bir kez daha ispat etti. 2002-2003 sezonunda ise Ali Sami Yen'de oynanan Galatasaray-Beşiktaş maçında Lucescu tüm tribünlerce yine tezahüratlarla karşılandı ve alkışlandı. Ancak rövanş maçında, İnönü'de, hocamıza ve futbolcularımıza türlü hakaretler yağdırıldı. Bu da farkımızı gösteriyordu.