Otobüsün külüstürü de hiç mi hiç çekilmiyor! Kasım ayının sonlarına doğru sıcak bir İzmir tatili olarak düşünebilceğimiz Altay maçına gitmek üzere Ali Sami Yen'de toplandık. Saatlerce süren bekleyiş sonunda İzmir'e gidil(e)meyeceğini öğrendiğimizde büyük burukluk yaşamıştık. Bizler o zamanlar ultrAslan- UNI'nin kemik grubu olarak o maça da iyi organize olmuştuk. 30 kişi kadar vardık. Kötü haberi alınca herkes bir şekilde dağıldı. Biz de Kayhan, Sertaç, Kurti ve rahmetli Murat ile Sami Yen'den ayrıldık. Okan'lar da Fırtına'larla beraber bir grup Taksim'e gittiler. Sonradan biz 5 kişi gaz olduk "İlla gideceğiz" dedik. Herkes ceplerine baktı fazla para, pul yoktu. Maç bayram tatiline geldiği için otobüslerde de yer yoktu. Ama takmıştık kafaya bir kere, bastık Hareme gittik. Evet, otobüslerin hepsi doluydu. Tam umudumuzu yitirmişken 'İzmir, İzmir hemen kalkıyor... AYAKTA!..' diye bağıran sesi ilk duyduğumuzda şok olmuştuk. Ama bizi ilgilendiren kısmı İzmir'di. Ve kendimizi otobüsün içinde bulduk. Otobüs çok eskiydi. Bizden başka da ayakta yolcusu vardı... Arka kapının merdivenlerine yanaştık, 5 kişi oraya nasıl sığdıysak yerleştik. Tesadüfen otobüste Erzurum Atatürk Üniversitesinden bir arkadaşla tanıştık. Meğer O da ultrAslan-UNI üyesiymiş. Otobüs Gemlik taraflarında arızalandı. Daha otobüse binerken rahmetlinin sözleri aklıma geldi "Bu külüstürle hiçbir yere gidemeyiz." Bir süre sonra Susurluk'ta molaya durduk. O sırada tribünümüzden Sezgin abi, Sinan ve Çiço yanımıza geldiler. Başka bir otobüsten de Özkan Abi indi, ortam iyice şenlendi. Meğer onlar da münferit hareket etmişler. Çiço otobüsü görür görmez lafı yapıştırdı "Bu otobüsle zor gelirsiniz." O anda bizim otobüs stop etti. Zoraki çalıştırdılar. 7 km.'yi bir saatte gittik! Ve otobüs tak dedi, durdu orta yerde. Bir saat başka araç bekledik, tesadüfen gelen bir midibüs'e atladık Balıkesir'e geldik... Balıkesir'den ilk otobüsün bir buçuk saat sonra kalkacağını öğrendik, neticede toplam 15 saat yol yapıp İzmir'e ulaştık. "Geliyoruz, bizi alın" diye İzmir'li ultrAslanları aradık. Buluşma yerine gittiğimizde karşımıza bizim Taksim'e giden ekibi bulduk! Onlar da gece altı kişi ve bir de davul atlamışlar bir arabaya. Artık nasıl sığdılarsa!.. Ardından Ahmet de karşımıza çıkmaz mı, adam bizden beter otostopla gelmiş. Maçımıza gittik, galip geldik. Tribünler de süperdi. Dönüş yolunda çektiklerimiz de pek farklı değildi. Ama bizim açımızdan Galatasaray'ımız uğruna çıktığımız dört dörtlük bir deplasmandı diyebiliriz. GÖKHAN EVLİYA ERMİŞ