BAZEN Kapalı Tribün çok kritik maçlarda birdenbire eski ruhuna bürünürdü. Baygın baygın maç seyrederken, bir düdük ya da bir sertlik karşısında tribünler, sanki yüz yıllık uykusundan aniden uyanmışçasına patlar, Avrupalıların "Cehennem" dediği atmosferi yeniden yaşatırdı. Ama artık o "Cehennem" belli anlara sıkışmıştı. Örneğin 3-2'lik Milan maçının son 20 dakikası gibi. Işıklar yandı ve herkes sırayla konuşmaya başladı. Takımın başarısına ters oranlı giden tribünlerden bahsettiler bazı arkadaşlarımız... Tribünlere gelen insanların birbirlerinden kopuk olduklarını anlattılar. Bu toplantı bu sorunları tartışmak ve çözüm yolları geliştirmek için düzenlenmişti. Toplantıya katılanların her biri Kapalı'da yer alan değişik arkadaş gruplarının önde gelen isimlerinden seçilmişti... Çünkü birlik ancak böyle sağlanırdı. Neticede ortak payda tekti: "Galatasaray..." Günümüzde tribün yükünü çeken kalabalık taraftar gruplarının organizasyonu artık bir zorunluluktu. Bu taraftar grupları, her şeyden önce dünyanın her yerinde kendilerini bir isimle anıyorlardı. "Brigade", "Irriducibili" ya da "Ultras" örneklerinde olduğu gibi. Ocak ayında düzenlenen toplantının bu yolda atılmış önemli bir adım olduğu daha sonraki gelişmelerle ortaya çıktı. O gün akşamın geç saatlerine kadar konuşulan konular arasında "isim" de vardı. Toplantıda hatalar ortaya kondu açıkça. Bu kadar verimli ve hatta "acımasız" bir özeleştirinin yapılabildiği ve daha da önemlisi, sonunda "ortak" bir "devam" kararının çıkabildiği bir toplantı herkese kısmet olmaz... Ama Galatasaraylılık duygusu her türlü olumsuzluğun üstesinden gelme gücünü vermişti bir kere. İlk toplantıdaki gündem maddeleri şunlardı :
* Misyon: Neden yeni oluşum?
* Hedef
* İlkeler
* Oluşumun içindeki kurullar
* Strateji
* Finansman ve kaynak modelleri
* Oluşumun isminin belirlenmesi
* Görüş ve dilekler
* Sonraki toplantı tarihinin belirlenmesi ve kapanış... İlk toplantıdaki gündem maddelerinin hepsi görüşüldü... İkinci toplantı ise yine aynı yerde, aynı saatte 3 Şubat 2001 tarihinde yapılacaktı. Birinci toplantıdan yenilenmiş bir heyecanla çıkanlar ikinci toplantıya kadar geçen kısa sürede "Yeni Oluşum" adını çevrelerine duyurmuşlardı bile... Kulaktan kulağa dolaşan "yeni grup kuruluyor" sözleri, tribün müdavimlerinde olumlu bir hava yaratmıştı. İlk toplantının resmi gündeminin dışında alınan ve oybirliğiyle kabul edilen önemli kararlardan biri şuydu: "Galatasaray tribünlerinde yeni bir sayfa açıyoruz. Kimse bu oluşumu, geçmişle kıyaslamasın ve karıştırmasın." Ama en önemli karar ise şuydu: "Bu oluşumun başlıca hedefi, tribündeki arkadaş gruplarının birbirlerini yakından tanımasını, tanışmasını ve Galatasaray'ımız için birlikte hareket etmesini sağlamaktır." Evet, bu en önemli hedefti... Yeni Oluşum, bu vizyonun gerçekleşmesi için gerekli kafa gücünü, yaratıcı gücü, maddi gücü ve kas gücünü bir araya getirecekti. İkinci toplantıya bu coşku içerisinde aşağı yukarı yine aynı isimler ilk toplantının devamını getirmek ve Galatasaray tarihindeki en önemli başlangıç olan son noktayı koymak için toplandı. İkinci toplantının gündemi işe şunlardı :
* Açılış ve geçen iki haftanın değerlendirilmesi
* Yönetim kurulu ve alt kurulların değerlendirilmesi
* Oluşum için isim önerileri ve oylaması
* Finansman ve bütçe
* İletişim
* Maç ve organizasyon takvimi ve icraatlar... Tüm bu gündem maddeleri görüşüldü ama en önemlisi elbetteki isimdi. The King, Ultras, Mania, Since 1905, Galatasaray Forever, Grup Sarı Kırmızı, Red Lions, Aslanlar, ultrAslan, Gala's, Platform, Kapalı, ASY gibi bir çok isim önerisi geldi. Bunların bazıları ön elemede çeşitli sebeplerden saf dışı edildi. Son turda isim önerileri arasında en radikal olanı yani "ultrAslan" kabul edildi.