Yaşayan, büyüyen ve karmaşık bir doku olan kemiklerimiz 35 yaşından sonra zayıflamaya, kırılganlaşmaya başlıyor.
Kemik erimesi hastalığı osteoporoz, beslenme ile paralel olarak kadınerkek herkesi vuruyor. Kemiklerde zayıflama ve kemik yapısının değişmesine bağlı olarak kırıkların ortaya çıkmasına yol açan bu hastalık, herhangi bir belirti vermiyor. Genellikle ağrı ya da bir kırık yaşandıktan sonra tespit edilebiliyor. "Kemik, yaşayan ve büyüyen, karmaşık bir dokudur. İnsanda 35 yaşına kadar yeni kemik yapımı yıkımdan daha fazladır. Ancak 35 yaş civarında kemik kaybı hızlanmaya başlar. Kemik dokusunun yoğunluğu giderek azalır" diyen Türkiye Osteoporoz Platformu Başkanı Prof. Dr. Merih Sarıdoğan, 35 yaşın önemine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Sarıdoğan, zamanla kemiklerin kalsiyum kaybederek, delikli, zayıf ve kolay kırılabilir bir hale geldiğini belirtiyor. Bu durum ise vücudun çatısını zayıflatıyor. İleri yaşlarda karşılaşılan kemik erimesi riski ise sadece doğru beslenme ve kalsiyum alımı ile önlenebiliyor.
TANI KOYMAK ÇOK ZOR Kemiğiniz kırılana, kamburlaşana ve boyunuz kısalana kadar osteoporoz belirtileri fark edilemiyor. Aşikar yakınmalar oluşuncaya kadar hastalık sessiz ve derinden ilerliyor. Hastalıkla ilgili teşhisi sadece yapılacak tetkikler sonucu uzman doktor koyuyor. Osteoporoza neden olabilecek diğer hastalıklara gelince; tiroid hastalıkları, inflamatuar eklem romatizmaları, astım, ilaç kullanımı, vb. Kırık öykünüzün bulunması, beslenme durumunuz, genel sağlığınız, ailede, özellikle annede kırık öyküsü gibi bilgiler, doktor muayenesi sırasında risk belirlemede büyük önem taşıyor. Doktor fiziksel muayene, kan ve idrar tetkikleri ve radyografi ile tanıya ve ayırıcı tanıya gidebiliyor.
KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ Bu testler kırık riskini belirlemede en güvenilir yöntemlerin başında geliyor. Hastalığın erken tespit edilmesine de yardımcı oluyor. Riski yüksek olan hastalarda yılda bir kez, düşük olan hastalarda 2-5 yılda bir tekrarlanması gerekiyor. Bu testler, tedaviye yanıtı değerlendirmek için de yılda bir kez tekrarlanabiliyor. Kemik yoğunluğu ölçümünün (KMY) ilaç tedavisinin etkinliğini değerlendirmede tek başına yeterli olmadığı, verilen tedavinin kemiğin kalitesi ve yapısal elemanlarına olan etkisinin de göz önüne alınması gerektiği unutulmamalıdır. Düz kemik radyografisi kırıkların tespit edilmesinde yararlıdır. Ancak kemik yoğunluğunun saptanmasında hassas değildirler. Direk radyografi ile kemik yoğunluğu azalması tespit edildiğinde kemiğin en az yüzde 30'u kaybedilmiş demektir.
BİR DAKİKALIK TEST Uluslararası Osteoporoz Vakfı tarafından hazırlanan 'Bir dakikalık osteoporoz testi' sayesinde osteoporoz riskinizin olup olmadığını kolaylıkla anlayabilirsiniz. Soruların çoğunluğuna 'Evet' diyorsanız risk altındasınız demektir. 'Hayır'ların sayısı çok da olsa, yine de bir kontrolden geçmekte fayda var.
1-Anne veya babanızda basit bir zorlanma veya hafif bir düşme sonrasında kalça kırığı oldu mu?
2-Sizde basit bir zorlanma veya hafif bir düşme sonrası kalça kırığı oldu mu?
3-Üç aydan uzun süre kortizon içeren ilaç kullandınız mı?
4-Boyunuzda üç santimetreden fazla kısalma oldu mu?
5-Çok alkol tüketiyor musunuz?
6-Günde 20'den fazla sigara içiyor musunuz?
7-Sık olarak ishal oluyor musunuz?
KADINLAR İÇİN Menopoza 45 yaşından önce mi girdiniz? Regl düzeniniz 12 ay süreyle aksadı, kesintiye uğradı mı?
ERKEKLER İÇİN Testosteron seviyesinde azalmaya bağlı impotans veya libido kaybınız oldu mu?