'Çocuklar hamal oldu' Milli Eğitim'in ilkokul birinci sınıflara el yazısı öğretmesini tartışmaya açmıştık Sırada 24 yıllık bir öğretmenimizin müfredatla ilgili çok önemli tespitleri var
Daha önce, ilkokullarda el yazısı öğretilmesi ile ilgili şikayetleri aktarmıştık. Özellikle velilerin ilkokula yeni başlayan çocukların çok zorlandığı yönündeki mesajlarını yazmıştık. Çocukların, el yazısı öğrendikleri için kitap ve gazete okuyamadıklarını ifade ediyorlardı. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ise bu sistemin doğru olduğunu belirten açıklamalar yapmıştı. 'Kitaplar çok ağır' El yazısının dışında, özellikle ilkokul birinci sınıflara verilen ağır ödevlerin ve yoğun ders programlarının da öğrenmeyi olumsuz etkilediği kaydediliyor. Bu konuda tecrübeli bir öğretmenimizin mektubunu yayımlayacağım. Özellikle öğretmenlerin okullarda, velilerin de evde yaşadıkları sorunları bana iletmelerini istiyorum. Olumsuzlukları ortaya koyarsak, sanırız çözüm daha da kolaylaşacaktır. İşte öğretmenimizin mektubu: "Ben 24 yıllık bir öğretmenim Şu anda 4. sınıfı okutuyorum. Eski programın ağırlığından, çocuklara çok fazla bilgi yüklenildiğinden yakınıyorduk. Yeni program daha ağır. 'Neden?' derseniz; kitaplar ağır, günde 6 ders var, her dersin 2 kitabı ve 1 defteri olduğunu düşünürsek, çantanın ağırlığını siz hesaplayın. Bu kitaplar dergiler halinde ünite ünite çıkartılsa, bu sıkıntı önlenmiş olmaz mı? İkincisi; etkinlikler çok ve çocuğun bunları yapabilmesi için muhakkak bir büyüğünün yardımını alması gerekiyor. Üçüncüsü; her ünite sonunda uygulanacak form ve değerlendirme ölçekleri için bir öğretmen yılda 4-5 top miktarında kağıt kullanıyor.
'Ekonomiye zararlı' Bunun için harcanan fotokopi parası (Okulun fotokopi makinesi yoksa, öğretmen özellikle köylerde, cebinden ilçede çektirecek.) ve kaybedilen zaman da cabası. Türkiye'deki öğretmen ve öğrenci sayısını düşünürsek; meblağın ne kadar büyük olduğunu, milli ekonomiye verdiği zararı görebiliriz. Ayrıca bu etkinlikler evlere ödev olarak veriliyor, çünkü dersle yetişmiyor ve bu öğrencilere fazla ödev olarak yansıyor. Çocukların oyuna zamanları kalmıyor."