Sezer siyasete girer mi?
Bilirsiniz, bazı hastalıklar bulaşıcıdır. Türk medyasının havanda su dövme hastalığı, zaman zaman bana da bulaşıyor. Grip gibi. Ama mazur göreceğinizi biliyorum. Konu, son günlerde haberlere ve yorumlara sebep olan, Cumhurbaşkanı Sezer'in siyasete girip girmeyeceği konusu... Eniştem beni niye öptü misali getirmiyorum konuyu önünüze... Bir iddia ortaya atacağım da ondan...
***
Benim tanıdığım Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, siyasete girmez. Bu tahminimde pekala yanılabilirim ama yanılmayacağımı düşünüyorum. Sezer, içe dönük bir kişilik yansıtıyor. O yüzden ne yapacağını kestirmek kolay değil. Yani yukarıdaki gibi bir iddiayı öne sürmek o kadar da kolay olmasa gerek.
***
Türkiye'de, sadece AKP'nin tek parti iktidarına karşı değil, özellikle AB ve Kıbrıs meseleleri karşısında, güçlü bir ulusalcı politik rüzgar estirmeye ihtiyaç duyan çevreler, Ahmet Necdet Sezer'in bu rüzgar için güçlü bir isim olabileceği hesabını yapıyor olabilirler. Bunda, seçmen kitlesinin Sezer'e duyduğu sevgi ve sempatinin rol oynayabileceğini tasarlıyor olabilirler. Politik analizciler, Türkiye'nin konjonktürel olarak usul usul milliyetçi sulara çekilmeye çalışıldığını zaten yazıyor, söylüyorlar. Peki Sezer bu oyunun bir parçası olabilir mi? Politik eğilimleri, dünya görüşü açısından olabilir de olmayabilir de... Fakat benim inancıma göre; kişisel özellikleri, hukuk birikimi ve hayatını bir yargıç olarak sürdürmüş olması bakımından böyle bir rolü üstlenmeyi düşünmeyecektir. En önemlisi de Sezer, politikanın insanı ister istemez kirletebileceğini bilecek deneyimdedir. Özellikle bu açıdan siyasetten uzak durmayı benimseyecektir. Siyaset için gerekli proaktif yapı, Sezer'den uzak bir yapıdır. Ben böyle düşünüyorum.