Geceyarısı katliamı İstanbul'da cumartesi gecesi bir rezalet yaşandı. Belediye, 'Çizgi çizeceğim' diye E-5'i kapattı. Araç kuyruğu 5 kilometreye ulaştı, insanlar saatlerce yolda kaldı...
Haftalardır İstanbul'daki trafik rezaletlerini yazıyorum. Nerelerde yollar sıkışıyor, nerelerde çalışmalar trafiği içinden çıkılmaz hale getiriyor, anlatıyorum. Fakat cumartesi gecesi yaşanan rezalet, hepsine tuz biber ekti. Böylesine hesapsız bir yol kapama işlemi başka bir ülkede yapılabilir mi, bilmiyorum. Ya da böyle bir rezalet başka bir ülkede olsa, sorumluları hala koltuklarında oturur mu, onu da bilmiyorum. Ama bizde hiçbirşey olmayacağını adım gibi biliyorum. Biz yazdığımızla, vatandaş çektiği eziyetle kalır. Konuya dönelim;
2 saatte 500 metre! Cumartesi gecesi 00.30 sıralarında Şirinevler'e yaklaştığımızda trafik durdu. "Kaza vardır" düşüncesiyle beklemeye başladık. Bu arada arkamızdaki trafik uzamaya, önce Bahçelievler, sonra Merter derken, Cevizlibağa kadar tıkanmaya başladı. Saatler 02.30'u gösterdiğinde ancak Yenibosna köprüsünün altına ulaşmıştık. Bu mesafe taş çatlasa 500 metredir. Yolu tam 2 saatte alabildik. Yenibosna köprüsüne geldiğimizde inanılmaz bir manzarayla karşılaştık: E-5 Şirinevlerden, Havaalanı sapağına kadar iki yönden de kapatılmış, trafik tek şeritlik yan yoldan verilmeye çalışılıyordu. Arkamızdaki kuyruk 5 kilometreyi bulmuştu. Biz 1 kilometreyi 2 saatte aldığımıza göre, diğerleri sabahlamışlardır. Peki bu eziyetin karşılığında yolda hummalı bir 'şerit çizme' çalışma mı vardı? Onu da anlatayım; Yolun başında elleri cebinde iki genç işçi duruyordu. Hatta bunlar korna çalıp protesto eden sürücülere laf yetiştiriyordı. Ortasında ise bir kişi daha. Kenarda ise 'trafik polisliği' yapan ve araçları Yenibosna'ya yönlendiren iki işçi daha vardı, o kadar. Yol bomboştu ve hiçbir çalışma yoktu. 'Bunca kargaşa yaşanırken trafik polisleri ne yapıyordu?' diye soranlar için, onun da cevabını vereyim;
Herkes korna çaldı Yolu kesildiği yerde bir trafik ekip arabası vardı. Arabanın içinde bir polis oturuyordu, bir polis de aşağıda vatandaşın çektiği çileyi seyrediyordu. Kuyrukların olduğu yerlerde bir tane bile trafik polisi yoktu. Uçağı kaçıranlar, çoluk çocuk rezil olanlar, belki hasta olanlar bile vardı... Şimdi siz bu olayın yorumunu yapabilir misiniz? Bu yol kesmenin mantığını anlayabilir misiniz? Bu şehir ve bu şehirde yaşayanlar bu eziyetleri asla hak etmiyor. Yazık, vallahi çok yazık
Haftalardır İstanbul'daki trafik rezaletlerini yazıyorum. Nerelerde yollar sıkışıyor, nerelerde çalışmalar trafiği içinden çıkılmaz hale getiriyor, anlatıyorum. Fakat cumartesi gecesi yaşanan rezalet, hepsine tuz biber ekti. Böylesine hesapsız bir yol kapama işlemi başka bir ülkede yapılabilir mi, bilmiyorum. Ya da böyle bir rezalet başka bir ülkede olsa, sorumluları hala koltuklarında oturur mu, onu da bilmiyorum. Ama bizde hiçbirşey olmayacağını adım gibi biliyorum. Biz yazdığımızla, vatandaş çektiği eziyetle kalır. Konuya dönelim; 
