Niye her şey bize tuhaf geliyor?
Neredeyse bütün derbilerde, düşmanca çığlıklar işitiyoruz. Neredeyse her maçta, sportmenliğididikleyenakbabaları izliyoruz. Televizyonlarda hakem eskilerinin yorumları buram buram adaletsizlik kokuyor. Futbolcuların sahanın ortasında, bir bıçak çekmedikleri kalıyor birbirlerine. Yine de her şey bize tuhaf geliyor, bütün bunları yadırgıyoruz. Sanki karanfil yağmuru altındaki, sportmen bir ülkeymişiz gibi.
***
Pazar gecesinden bana kalan en anlamlı gerçek Gerets'ti... Alnından kan damlarken, bir heykel gibi durdu sahanın kenarında. Asla mızıkçılık etmedi diğerleri gibi. Bazılarının kalemsiz yazılır övgüleri... Sadece gözlerle...
***
Derbiye gelince... Çekinerek yola çıkanların dönüşü yoktur. Galatasaray ilk yarıda kağıttanaslandı, içi korkuyla doldurulmuş. İkinci yarıda ateşten bir çemberin içinden geçmeye meyilli Aslan oldu, ama en zayıf anında yakaladığı Fenerbahçe'den deplasmanda yine puan alamadı. Fenerbahçe'nin oynadığı futbolu tartışırken, bu takımın Avrupa ve ligde nasıl zorlu bir dönemeçten geçtiğini ve "sallansadayıkılmadığını" puan cetveli de gösteriyor. Aldığı sonuçlar da...
***
Beşiktaş, talihiyle kazanmanın kapısını Ankara'da kapattı. Rakibinin üzerine gitmekten korkan bir takımın, talihi de son dakikada başına yıkıldı AnkarasporkalecisiHakan bir harikaydı. Trabzonspor, politikaya teslim olmanın günahlarını çekiyor. Tarihi bir bozgun yaşarken...
***
Haftanın en ayıplanacak adamı KayserisporkaptanıBülentBölükbaşı'ydı. Rakibinin burnuna çarpan topta, öyle bir varyete yaptı ki, hakemi de etkisi altına aldı. Rakibin emeklerini çalmanın kaptanlığını da ona verdim. Eski güzelliklerini bir kalemde silerken... Bu haram penaltıdan sonra DenizlisporBaşkanıAliİpek'in mektubu, İstanbul'a atılmış taşlarla doluydu. Futbolun ahengini bozanlar, sadece tribünlerden taş ve küfür yağdıranlar değil. Böyleleri...