İletişim vergisi
Türkiye'de verginin adı oldum olası kazıktı da, şimdi sivri kazık haline geldi, fark bu. Tabii bu farkı, yurttaşlarımız fark ediyor mu orası ayrı. İzleyen okurlarımızın bileceği üzere, bendeniz şu fakir, Türkiye'de okuyanların hepten abuk bulacağı bir üslupla şunu savunmaktayım. Vergi vermeyenler kaçabildiği kadar kaçsınlar, verenler de daha az vermemin yollarını keşfetsinler! Çünkü hükümetler, dolaylı vergilerle zaten milleti kazığı oturtmuş vaziyetteler. Bari dolaysız vergiden yırtmaya çalışın.
***
Dolaylı vergi nedir biliyorsunuz değil mi? Zaten vergisi ödenmiş cebinizdeki parayla Migros'a gidiyorsunuz. Ben böyle yapıyorum. Evin nafakasını alışveriş ediyorum. Kasada ödediğim fişe baktığımda, her seferinde 40-50 lira civarında bir vergi ödüyorum ayrıca. Ne vergisi, KDV! Zaten vergisi ödenmiş paramla domates yemeye çalışırken, bir de ikinci vergi kazığını yiyorum.
***
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım geçen gün ağır konuştu: - İletişim vergisinde yüzde 55 ile dünya birincisiyiz. İkinci sırada olan Uganda bile yüzde 29 vergi alıyor.
***
Evlerindeki telefonlarla televizyon ve radyolardaki yarışma ve tartışma programlarına katılmak suretiyle, ödedikleri iletişim vergilerini hükümete helal eden yurttaşlarımız, her halde bu yolla vatana hizmet ettiklerini düşünüyorlardır. Fakat küçük bir hesap yapın: 50 milyon telefon her ödemede 10 lira fazladan ödese, 500 milyon lira eder. Yılda da 6 milyar liraya yakın kaynak. Eskiden, kazları kafeslerde tutuyorlardı kaçmasınlar diye... Şimdi telefonla tutuyorlar. Konuştukça vatana hizmet ediyoruz!