60'lık çıtırlar
İngiliz'in biri şöyle demiş: Biz İngilizler tesadüfen ölüyoruz. Siz Türkler ise tesadüfen yaşıyorsunuz. Vallahi doğru. Tesadüfen yaşadığımız gibi, saçmalamasını da iyi kıvırıyoruz. En son, 'ihtiyar delikanlılardan Neco' da eşinden ayrıldı ya, kızılca kıyamet koptu. Gören de diyecek ki; bu yaştaki adamlar ilk kez eşlerini aldatmaya başladı. Yalan efendim. Bırakalım babalarımızı bir kenara. Dedelerimizin bile o eski zamanlarda ilişkileri yok muydu? Vardı. Bunu evdeki kadınlar da biliyordu. Fakat, günümüzün kadınları aldatılmayı içlerine sindiremediler. O adamlar da ceketlerini alıp bu genç kadınlara gittiler. Neyse. Esas yazmak istediğim konu bu değil zaten. Erkeğin bu yanlış davranışına, yanlışlıkla karşılık verilmesi gerektiğini savunan kuş beyinliler var. Neymiş efendim? 60'ına gelmiş bir kadın da, kendinden daha genç bir erkeğe aşık olduğunda çekip gidebilmeliymiş. Şimdi buyurun buradan yakın. 60'ındaki kadının kızı zaten 'televole'ler sayesinde yoldan çıkmış. O yetmezmiş gibi bu saatten sonra bir de anasını yoldan çıkaracağız. Amanın yetişin dostlar! Dünyanın sonu geldi galiba. Şimdi size sorarım. 60 yaşına gelmiş 'körpe kadını!', 25 yaşındaki erkek ne yapsın? Deli mi bu erkek? Hem de o kadının kızı dururken. 60'lık kadının turşusunu mu kuracak genç erkek? Şimdi bana o kuş beyinliler diyebilir ki; "ama yaşını almış kadında şarap gibidir." Ben de onlara derim ki: "Aman efendim, bırakın o şaraplar mahzende kalsın." Eğri oturup doğru konuşalım. Genç bir erkek, 60 yaşına gelmiş bir kadınla ne için birlikte olur? O kadının boşandığı eşinden kalan parayı yemek için. Peki 60'lık kadınlar bu kadar aptal mı? Tabii ki hayır. Onlar, oğlu yaşında olan genç çocukların kendileriyle ne için birlikte olduklarını bilmiyorlar mı? Gayet iyi biliyorlar. Yaşlı erkekler de bilmiyor mu kızları yaşındaki genç sevgililerinin, onlarla ne için birlikte olduklarını? Onlar da biliyorlar. Ne içinmiş peki? Para için. Giyim kuşam için. Biraz gerçekçi olalım. Diyorlar ki: "Viagra çıktı böyle oldu." Suçu 'Viagra'ya atmayalım. Bir hapla bu kadar da uğraşılmaz ki canım. Millet hapı yuttuktan sonra, hap ne yapsın? Annem yaşındaki kadınlara sesleniyorum. Kocalarınızın ve kızlarınızın yaptığı hatalara sakın ola ki siz düşmeyin! Hem de birçoğunuz yeni yeni namaza niyaza başlamışken. Namaz deyince de aklıma Nasrettin Hoca'nın fıkrası geliyor: Hocayı 70'inden sonra evlendirmişler. Gerdek gecesi nihayet karı koca baş başa kalmış. O ana kadar gelini hiç görmemiş olan hoca, bakmış bir şeyler yüreğinde depreşmekte. Gidip gelinin yanına oturmuş. Yüzündeki duvağı kaldırdığı gibi hemen indirmiş. Gelin, yaşlı ve çirkinmiş. "Hoca efendi" demiş gelin utanarak. "Bundan sonra kocamsın. Kime görüneyim, kime görünmeyeyim?' Hoca da demiş ki: "Vallahi bana görünme de, kime görünürsen görün."