Hava sıcaklığının sürekli değiştiği bu mevsimde, neredeyse herkes hasta! Soğuk algınlığı, grip, nezle gibi rahatsızlıklar pek çoğumuz tarafından önemsenmese de, yaşam kalitemizi düşürüyor.
Havaların ani ısı değişikliğine hemen alışamayan vücudumuz, virüslere karşı da direnç gösteremiyor. Hal böyle olunca, tıpkı son günlerdeki gibi hemen herkes nezle, grip ya da soğuk algınlığının pençesine düşüyor. Özellikle toplu halde bulunulan kapalı ve iyi havalandırılmayan mekanlar, virüslerin bulaşması için ideal ortamı oluşturuyor. Kış aylarında güneş ışınlarından daha az yararlanmamızın yanı sıra; bağışıklık sistemini baskılayan strese daha çok maruz kalmamız da enfeksiyonlara yol açıyor. Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sadi Rüştü Vural kış mevsiminde en sık görülen hastalıkları, korunma ve tedavi yöntemlerini anlattı.
Soğuk algınlığı artıyor
Nezle-soğuk algınlığı: Soğuk algınlığı; çeşitli virüslerin yol açtığı ve üst solunum yollarında bazı yakınmalarla seyreden hafif seyirli bir hastalık olarak tanımlanıyor. Hemen herkes yılda bir-iki kez soğuk algınlığına yakalanıyor. Hastalığa erişkinlere oranla çocukllar daha duyarlı oluyor. Soğuk algınlığı en fazla bir hafta 10 gün içinde kendiliğinden geçiyor. Ancak hastalık sinizüt, orta kulak iltihabı ve zatürree gibi komplikasyonlara neden olursa hastanın iyileşmesi zorlaşıyor, tedavi süresi uzuyor.
Nasıl bulaşır: Hapşırık ve öksürük ile havaya yayılan virüslerin solunması sonucu bulaşıyor. Solunum yolu salgılarıyla ve el temasıyla da virüs yayılabiliyor.
Belirtileri: Virüs bulaştıktan birkaç saat sonra halsizlik, hafif baş ağrısı, hafif ateş, öksürük, gözlerde kızarma ve yaşarma, üst solunum yollarında yanma hissi ile burun akması ile kendini belli ediyor.
Tedavisi: Soğuk algınlığında antibiyotik tedavisine gerek duyulmuyor. Belirtilere yönelik tedavi uygulanıyor. Baş ağrısı, kırıklık ve ateş için parasetamollü ilaçlar kullanılabiliyor. Burun spreyleri kullanmak ve C vitamininden zengin besinleri tüketmek de soğuk algınlığında sıkça yararlanan yöntemler arasında yer alıyor. İstirahat edilmesi ve stresten uzak durulması, vücut direncinin yeniden kazanılmasına yardım ediyor. Soğuk algınlığı; sinüzit, orta kulak iltihabı ve zatürree gibi ciddi komplikasyonlara da yol açabiliyor. Bir hafta iyileşme olmaz ise doktora başvurmak gerekiyor.
Salgınlara dikkat
Grip-İnfluenza: Grip, bulaşıcı bir akut virüs hastalığı olarak tanımlanıyor. İnfluenza virüsünün yapısı çok sık değiştiği için herhangi bir dirençle karşılaşmadan hızla yayılıp; tüm dünyayı etkileyen salgınlara yol açabiliyor. Grip; küçük çocukları, vücut direnci düşmüş yaşlıları ve hasta kişileri daha çok etkisi altına alıyor. Okul, kışla, fabrika, hapishane ve bakım evi gibi toplu yaşanılan yerlerde virüs daha kolay bulaşıyor ve hastalık hızla yayılıyor. Genellikle bir hafta içinde geçiyor. Ancak sinüzit, ortakulak iltihabı, zatürree, kalp zarı iltihabı ve beyin zarı iltihabı gibi komplikasyonlar gelişirse, özellikle çocuklarda ve yaşlılarda öldürücü bir tabloya dönüşebiliyor.
Nasıl bulaşır: İnfluenza virüsleri tükürük damlacıkları yoluyla bulaşıyor.
Belirtileri: Grip virüsü bulaştıktan 1-3 gün sonra belirtiler gelişiyor. Titremenin de eşlik ettiği ateş 39-40 dereceye çıkıyor. Başta, eklemlerde ve kaslarda, özellikle sırt ile bel bölgesinde ağrı oluşuyor. Halsizlik ve bitkinlik, bazen de mide bulantısı ile kusma da görülebiliyor. Boğaz ağrısı, şiddetli öksürük ve göğüste yanma gibi yakınmalara da sıkça rastlanıyor.
Tedavisi: Öncelikle yatak istirahati öneriliyor. Yüksek ateşin düşürülmesi ve kas ağrılarının dindirilmesi tedavide en önemli hedefi oluşturuyor. Ateşi düşürmek için parasetamol ilaçlardan yararlanılıyor. Antibiyotiğe gerek duyulmuyor. Burun akıntısı, boğaz oluşan yanma, acıma ile ağrı hissini azaltan gargara, sprey, pastiller ve öksürük şurupları da kullanılıyor.
Nasıl korunmalı: Gribe yakalanan kişilerle yakın temaslardan kaçının. Kalem, kitap ve bardak gibi özel eşyalarınızı hasta kişilerle kullanmayın. El temizliğine özen gösterin. Elinizi göz ve burnunuzla temas ettirmeyin. Özellikle kapalı mekanlardan uzak durun. Aşı yaptırmayı ihmal etmeyin.