4/C ocak söndürüyor Özelleştirmeler sonucu başka kurumlara yerleştirilen kamu çalışanları sıkıntı içinde Yüksekokul mezunları, 'şef'ken 'hizmetli' yapılmayı hazmedemeyip intihar ediyor
Türkiye'de özelleştirmeler yapılırken; bu kurumlarda çalışanlar, başta Milli Eğitim, Adalet ve Sağlık bakanlıklarına 657/4C maddesine göre yerleştirildi. Eğitimli şef, ustabaşı konumundaki çalışanların birçoğu, okullara hademe, kamu kurumlarına hizmetli yapıldı. Daha önce statüleri olan bu insanlar, şimdi ne işçi ne de memur. Hastalanma hakları dahi yok.
Psikolojileri bozuluyor Kurum müdürü, hiçbir mazeret belirtmeksizin iş haklarını feshedebiliyor. Net maaşın dışında hiçbir yan ödeme alamıyorlar. Çünkü sözleşmede böyle bir madde yok. Psikolojik ve ekonomik sıkıntıları biriken 4/C mağdurları, çareyi ölümü seçmekte buluyor. Bugüne kadar 4 mağdurun intihar ettiği belirtiliyor. 4/C Mağdurları Komisyonu Başkanı İsmail Hakkı Doğan, bu olayları şöyle anlatıyor:
"Yer: Elazığ - Tarih: 25 Mayıs 2006 Arkadaşımız E.D., oğlunu evlendirmektedir. Düğün öncesi evladıyla tartışır. Oğlu, 'Sen nasıl babasın? Beni rezil ettin' der. Bu acı sözlere 'Maaşım şimdilik buna yetti" diye cevap veren arkadaşımız, odasına geçer ve silahın tetiğine asılır. E.D., 15 gün sonra hayatını kaybetti.
Yer: Elazığ - Tarih: 14 Nisan 2006 Sözleşmesinin yenilenmemesini gururuna yediremeyen arkadaşımız F.S., kendisini astı. Çevresinde oldukça yardımsever ve mert bir insan olararak tanınan F.S., eğer sözleşmesi yenilenseydi 6 ay sonra emekli olacaktı.
Yer: İstanbul - Tarih: Haziran 2006 Sümerbank'ta ustabaşı olarak çalışan bir arkadaşımız, bir okula hademe olarak tayin edildi. Bunu gururuna yediremedi ve intihar etti.
Yer: İzmir Statü değişikliği ve geçim sıkıntısından dolayı, İzmir'de de bir 4/C mağduru intihar yolunu seçti. Birçok arkadaşımız kalp krizi geçirdi, ruh sağlıkları bozuldu, zona oldu..." Bana bu konuda her gün onlarca mektup ulaşıyor. 4/C mağdurları, kadroya alınmayı beklediklerini belirterek, "Sözleşmenin yeniden imzalanması, çalıştığımız yerdeki amirin görüşüne bağlı. Mecburen, amirlerimizin, 'Bana sigara al', 'Masamı sil' gibi talimatlarını yerine getiriyoruz. Geçmişte şef olmamız, iş erbabı olmamız, beş kuruş etmiyor. Asgari ücretin altındaki maaşla yılda 10 ay çalışıp, 12 ay geçinmekteyiz" diyorlar. Hükümet artık bu insanların feryatlarına kulak tıkamamalı ve hak ettikleri onurlu hayatı kendilerine yeniden iade etmelidir.