Senden önce, senden sonra
Güneş balçıkla sıvanır mı? Sıvanmaz. Yiğit ölür, namı yürür mü? Yürür. Gerçeklerin üstü toprakla örtülür mü? Örtülmez. Geçmişte yaşadıklarımız bir anı olarak kalır mı? Kalır. Peki, anılarımız 'geçmiş!' midir? Geçmemiştir... Ne yazık ki anılarımız gerçeklerimiz olmuştur artık. Hatta geleceğimiz de diyebiliriz. Neden mi bahsediyorum? Geçmişte yaşanan ilişkilerden... Üstünü toprakla bir türlü örtemediğimiz ilişkilerimizden. Her an tekrar hortlayabilecek olan düşüncelerimizden. Ve o kadınlardan... Ya da o erkeklerden bahsediyorum sevgili okurlarım. Bu hortlak belki ilk aşkımız; belki de ilk cinsel deneyim yaşadığımız birisi olabilir. Çünkü yaşananlar unutulmaz. Nedenini bilmiyorum? İlk oldukları için mi, yoksa derin anlamlar bıraktığı için mi? Ondan sonra ise ayıkla pirincin taşını! Bir kadının söylediği şu söze hep hayretle bakmışımdır. Çünkü bir erkeğin salaklığını yüzüne vuran sözlerdir. Kadın der ki: "Senden önce ilişkilerim oldu. Ama bu seni ilgilendirmez. Önemli olan senden sonraki hayatım." Erkek o anda celallenir. Hatta mutlu olur! Neden mutlu olduğunu arif olanlar anlar. "Haklısın aşkım. Ben, seni geçmişinle nasıl yargılayabilirim ki?" der erkek. Halbuki kadın sonradan başına gelecekleri bilir. İçten içe söylenip durur, "Göreceğiz senin de erkekliğini. Daha öncekiler de böyle demişti. Ama 6 ay sonra tekmeyi basıp gitmişlerdi." O gün, karşılıklı hoşgörüyle oracıkta başlar ilişki. Ve 3 ay sonra Erkek alacağını almış, vereceğini çoktan vermiştir! Cinsel isteğin yarattığı dalgalı sular, süt liman olmuştur. Amaaa Bu sefer erkeğin iç fırtınası başlamıştır. Bir o tarafa, bir bu tarafa sürüklenip durur erkek. İçinde kopan fırtınayı kadınla paylaşmak ister; ama nasıl? Önce dolambaçlı yollara sapar. Yandan ortalı sorular sorar. Kadın anlar gerçeği. Çünkü sonun başlangıcı yakındır onlar için. Ama hiçbir şey belli etmez. Kadın o anı yaşamak isterken, erkek ise 'geçmişte neler oldu?' onu öğrenmek ister. Erkek sonunda dayanamaz. Ve çıldırır. Soruları direk sormaya başlar. "Daha önce kaç erkekle birlikte oldun?" "Kadın sana ne?" der. Erkek bu. Durur mu? Durmaz. Ve durmadan kadını bezdirici sorular sormaya devam eder. Geçmişe ait yaşanan ne varsa bilmek ister. Çünkü kadının geçmişi; artık erkek için geçmiş değildir. Geçmiş o anın ta kendisidir. Erkeğin içine düşen kurt; onu yiyip bitirmektedir. Kadının geçmişinde yaşadığı ilişkiler, o ilişkinin de sonunu getirmiştir. Hele kadının geçmişinde bir de cinsellik varsa. O anda kadının tek dayanağı "o zaman çıkmasaydın benimle?" olur. Haklı da. Ama gel sen bunu o erkeklere anlat. Hele bir de aşık olmuşsa. Halbuki ilk başlarda ne kadar da kolaydı her şey. Ama ya sonra? O kadını taşımak hiçte kolay olmuyor erkek için. Senden öncesi gelip, senin yakana yapışıveriyor işte. Tıpkı senin, sonrasına yapışacağın gibi!