Sağolasın Avrupa
İlerleme raporu açıklandı. 14-15 Aralık tarihlerinde yapılacak olan Avrupa Birliği (AB) liderleri zirvesine kadar bize süre verdiler. Bu AB ülkeleri için ne yapsak azdır. Sağolsunlar, Rumlara liman ve havaalanlarını açmadık diye, müzakereleri askıya falan almadılar. Bir alsalardı Allah korusun, dolar ve faiz fırlar, kriz mriz geçirirdik. Süre verdiler ve "Bu işi Aralık ayı ortalarına kadar çözün" dediler. Bizi çok seviyorlar. Bakın süre bile verdiler. Ankara'dan da açıklama geldi ve bizimkiler hâlâ "Açmayız" diyorlar. Üstelik Kıbrıs'a uygulanan izolasyonların kaldırılması gibi şartlar öne sürüyorlar. Sevgili okuyucularım. Bu söylediklerim AB oyununa tepkimdir. Her ne kadar "Rum kesimine limanlar açılacak mı açılmayacak mı" sorusuna takılmış olsak da, bu ilerleme raporunda bundan çok daha önemli mesajlar var. 1923 Lozan Anlaşması'yla tanımlanmış olan azınlıklara ilişkin olarak, yeni azınlık tanımlaması yapılması isteniyor. Ülkeyi bölüp parçalama yolunda atılan bu adımlar, raporun aralarına sıkıştırılmış ve tam anlamıyla vahimdir. Şimdi yeni azınlıklar tanımlanacak. Bunları tanımladığınız anda bu azınlıklar da bir sürü hak isteyecekler. Üstelik kendini azınlık olarak görmeyenler bile, bu tanımlama sonrasında devlete baş kaldırmaya başlayacaklar. İçeridenyıkmak diye herhalde buna denir.
"Askerlerisusturun"baskısı Ordunun siyasetteki etkisinden bahsediyorlar ve tam anlamıyla "Askerleri susturun" diyorlar. Etrafımıza bir bakınız. Bu coğrafyada olacaksınız ve güçlü bir orduya sahip olmayacaksınız! Eğer her gece rahatça uyuyorsanız, binlerce yıldır herkesin göz koyduğu Anadolu hâlâ bizimse, ülke içinde huzurla istediğiniz yere gidip gelebiliyorsanız, sınırda nöbet tutan Mehmetçik'ten tutun, Genelkurmay Başkanı'na kadar, kendini bu ülkeyi korumaya adamış, güçlü caydırıcı ordumuz sayesindedir. Ama illa ki 'Sizi böleceğiz" diyorlar. İnanç özgürlüğü diyerek, Ruhban okulunu açtırmaya çalışıyorlar. Bunun ardından da başka haklar isteyeceklerdir. AB'ye giriş konusunda, kamuoyu desteği her geçen gün azalıyor. Azalmaya da devam edecektir. 10-15yılsonragöreceksinizki,ABdiyebirşeykalmayacak. Kalsa kalsa sadece çıkardıkları euro adındaki para kalır. Şuantavırkoymazamanıdır. AB'ye gireceğimize inanıyor musunuz? diye sorduğum 10 kişinin hepsi "hayır" cevabını veriyor. Bizim yapacağımız şey basit. Bu normları alıp kendimize uyarlayabiliriz. Onların tasdik etmesine gerek yok. Limanları da açmazsak hiçbir şey olmaz. Son ilerleme raporunu yazarak gözlerimi daha fazla açan AB'ye teşekkürler. Böyle yapmaya devam etsinler. KarşılarındataşgibibirTürkiyebulacaklar.