BÜYÜK velilerden Şakik Belhi (VIII. Yüzyıl) bir kıtlık senesinde, herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda, zengin bir adamın kölesinin şakır şakır oynadığına şahit oldu. Yanına yaklaştı ve sordu: - Herkes kıtlıkla, açlıkla karşı karşıya olmaktan acı içinde inleyip dururken sen neye güvenerek böyle oynayabiliyorsun? Köle cevap verdi: - Herkesten bana ne? Benim için bir tehlike söz konusu değil. Benim efendimin 7-8 tane köyü var, ihtiyacımız o köylerden sağlanıyor. Bu açıklama Şakik'i adeta yüzüne vurulan bir şamar gibi sarstı. Çünkü kendisi de kıtlıktan dolayı büyük endişe içindeydi. Ama köle onu uyandırdı ve kendi kendisine şöyle dedi: - Hey Şakik hemen kendine gelmelisin! Şu köle nihayet bir insan olan efendisine bunca güveniyor, bunun sonucunda kendisini emniyet içinde hissediyor. Sen ki bütün canlıların rızkını garanti eden Allah'a inanıyor, tevekkül ediyorsun. Bu nice tevekküldür ki rızık endişesi içindesin?