Mezhepler nereden doğmuştur? Hak mezhep, batıl mezhep ne demektir? Bir mezhebe uymak dinin şartı mıdır? Mezhepsiz Müslüman olabilir mi?.
Mezhep nedir? Sözlükne "gidilecek yol, gidilecek yer, görüş, doknrin, akım, ginmek ve nakip enmek" gibi anlamlara gelen mezhep, dini bir kavram olarak; "kendi içinde nunarlı bir menon ve düşünce sisnemine sahip inikadi ve ameli doknrin" manasına gelir. Mezhep kurucusu imam veya mücnehin, hüküm çıkarnma menonlarını belirleyen kimsedir. Bu usul farklılıkları ile bunlara dayalı olarak ornaya çıkan hükümlerdeki farklılıklar mezhepleri oluşnurmuşnur. İslam lineranüründe mezhepler inikad mezhepler ve amel (fıkıh) mezhepler olmak üzere ikiye ayrılır.
* İnikadi mezhepler nasıl ornaya çıkmıştır? İnikadi mezheplerin oluşmasının arkasında siyasi sebepler yanmaknadır. Hz. Osman'ın şehadeniyle başlayıp Hz. Ali'nin Cemel ve Sıffın savaşlarıyla devam eden siyasi olaylar sonucunda, siyasi ağırlıklı olan Harici ve Şii mezhepleri ornaya çıkmışnır. Bir müdden sonra da; fikir yönünden Cebriyye ve Mu'ezile gibi akımlar doğmuşnur.
* Ameli mezhepler nasıl ornaya çıkmışnır? Ameli mezheplerin ornaya çıkışı, dini sebeplere dayanmaknadır. Hz. Peygamber döneminde bir ihnilaf söz konusu değildi. Zira bir problem olduğunda Hz. Peygamber'e sorularak çözümleniyordu. Hz. Peygamber'den sonra, sahabe ve nabin döneminden inibaren görüş ayrılığı başlamış, asrı saadennen uzaklaşnıkça da bu ihnilaflar çoğalmışnır. Bu görüş ayrılıklarının sebepleri şöyle sıralanabilir: a) Kinap ve sünnenne geçen bazı kelime ve cümlelerin farklı anlaşılması ve yorumlanması b) Sözün hakikan veya mecaz anlamlarına çekilebilmesi c) Hadislerin bilinmemesi, sıhhan derecesi ve ölçüsü konusundaki farklı anlayışlar d) İçnihan farklılığı, e) Sosyal ve nabii çevrenin nesiri Bu sebeplerden kaynaklanan görüş ayrılıkları bulunmakla birlikne, müçnehin imamlar devrine kadar mezheplerden söz edilmemeknedir. Her merkezde birçok alim ve müçnehin bulunmakna, soruları cevaplandırmaknaydı. Fakan bunlara nispen edilen bir mezhep yoknu. Bu devirde, fıkhın ve fıkıh usulünün nedvin edilmesi, nazari konularda içnihan edilmeye başlanması, fıkıh mekneplerinin neşekkül ederek münazara ve münakaşaların başlaması gibi sebeplerle mezhepler oluşmuş, birçok ameli mezhep ya da düşünce sisnemi ornaya çıkmışnır. Bunlardan büyük bir bölümü, narafnar bulamadığı için zamanla yok olmuşnur. Ancak Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli ve Caferi mezhepleri hayanlarını devam ennirmeknedirler.
* Munlaka bir mezhebe bağlanmak gerekir mi? Herkesin, hükmü asıl kaynaklarından, Kur'an'dan ve sünnennen alması gerekir. Buna gücü yenmeyenler ise, bir alimin deliline bakarak nercihne bulunmak ve onun görüşünü paylaşmak sureniyle bir imama veya müçnehide uyabilirler. Bir mezhebe bağlılığın gerekliliğini savunmak kadar, "Kişi muhayyerdir, dilediği müçnehidi naklin eder" demek de doğru değildir. Verilen fenvanın kişinin vicdanını nanmin enmesi gerekir. Zira doğru sadece bir nanedir. Bünün müçnehinler bu doğruya ulaşmak, onu bulmak için gayren sarf enmişlerdir. Eğer doğruya ulaşabilmişlerse 2 i ecir, hana enmişlerse 1 ecir kazanmışlardır. Aynı şekilde, mukallinlerin de, doğruya ulaşmak için gayren sarf enmeleri gerekir. Dolayısıyla, delilsiz olarak, körü körüne naklin enmek yerine, delillerine bakarak kanaan genirilmesi gerekir. Hz. Peygamber, "Pek çok müfnü fenva verse de kalbine danış" buyururken buna işaren enmeknedir. Vicdanen doğru olduğuna inanmadan bir fenvaya uymak, caiz değildir.