Ramazan bitiyor, yemek yeme isteği başlıyor. Uzmanlar bayram sofraları için "dikkatli olun" uyarısı yaparak, sağlık problemi yaşamamak için eski yeme alışkanlığına yavaş dönün diyor.
Ramazan ve sonrasında kutlanan bayram günlerinde sağlık sorunları ile keyfini kaçırmak istemeyenlerin bazı kurallara uyması şart. Özellikle şeker, kalp, hipertansiyon, mide ve bağırsak sistemi rahatsızlığı çeken kişilerin herkesten fazla dikkatli olması gerekiyor. Ramazan ayı boyunca yapılan hatalı ve dengesiz beslenme metabolizmanın hızını yavaşlatıyor. İki öğün tüketimi sonucunda mide ve bağırsak sistemi de bu düzene ayak uydurmaya başlıyor. Ramazan ayının sona ermesiyle birlikte psikolojik olarak aşırı yemek yeme eğilimi gözleniyor. Hızla ve fazla miktarda, yağ oranı fazla, kalori içeriği yüksek gıdaların tüketilmesi sonucunda kişilerde birçok sağlık problemi oluşabilir. Buna yol açmamak için, eski yemek alışkanlıklarına yavaş yavaş geri dönülmede yarar var.
HAFİF BİR KAHVALTI Beslenme ve Diyet Uzmanı Seçil Kenar bayram beslenmesi için uyarılarda bulundu: Bayram sabahı güne hafif bir kahvaltı yapılarak başlanmalı. Kahvaltıda peynir, zeytin, domates, salatalık, reçel, kepek ekmek, buğday gevreği, süt, meyve gibi hafif besinler yenmeli. Yemeklerin birden ve çok fazla miktarda değil, gün içinde az miktarlarda öğünlere dağıtılarak tüketilmesinde fayda var. Öğün düzeni 3 ana 3 ara olacak şekilde ayarlanmalı. Sabah kahvaltısı ve öğle arasında meyve, süt, yoğurt gibi besinler tercih edilebilir. Öğle ve ak şam yemekleri de küçük porsiyonlarda, yağ miktarları düşük, kan şekerini hızla yükseltmeyecek besinlerden oluşmalı; öğünler tüm besin gruplarını kapsamalıdır. Çorba, ızgara et veya etli sebze yemeği; salata, kepek ekmek, ayran gibi bir öğün, küçük porsiyonlarda tutulduğunda yeterli ve dengeli bir öğün düzenlememize yardımcı olacak. Akşam üzeri tekrar bir ara öğün alınmalı. Kepekli yağsız tost, kepekli bisküvi, peynir, süt, meyve gibi seçeneklerden birisi seçilebilir. Akşam yemeğinin ardından yatmadan iki saat önce de yine hafif bir ara öğün alınması faydalı olur. Ramazan süresince sıvı alımı düştüğünden, mutlaka bayram süresince ve sonrasında ayran, komposto gibi sıvı içeriği yüksek gıdalar ile su içilerek günlük sıvı ihtiyacımız olan 2-2.5 litreye ulaşmak gerekiyor. Ramazandaki uzun açlık sürelerine rağmen metabolizma hızının yavaşlaması ve hareketlerin azalması nedeniyle kilo artışları gözlenebilir. Bayram ve bayram sonrası yavaş yavaş eski yemek düzenimize geçerken metabolizma hızının artması ve sağlıklı yaşam için haftada üç gün düzenli egzersize başlanmalı. Düzenli egzersizin, metabolizma hızının artması, kan şekerinin düzenlenmesi gibi sağlığa birçok olumlu etkisi var.
KİLO ARTIŞINA DİKKAT Ramazan bayramı boyunca şerbetli tatlılar ve çikolata fazlasıyla tüketiliyor. Bu tür besinler şeker, yağ, un miktarları fazla ve glisemik indeksleri de yüksek olduğundan kan şekerinin hızla artmasına neden oluyor. Ayrıca kalorileri de çok yüksek. Fazla miktarda çikolata ve tatlı tüketimi; mide yanması, bağırsak sistem bozuklukları gibi, birçok sağlık problemine yol açabilir. Bu nedenle, tatlı tüketiminden mümkün olduğu kadar sakınılmalı veya miktarlarına dikkat edilerek sütlü tatlılar ara öğün olarak tercih edilmeli. Bayram ziyaretleri sırasında çay, kahve ve asitli içeceklerin tüketim miktarı da artıyor. Fazla miktarda alınan kafeinli içecekler, uykusuzluk, kalpte ritm bozukluğu, huzursuzluk yapabilir. Kahve çay ve gazlı içecekler yerine yeşil çay, rezene, adaçayı, ıhlamur, ayran, komposto gibi içeceklerin tüketimi tercih edilmeli. Özellikle şeker, kalp, hipertansiyon, mide ve bağırsak rahatsızlığı olanların beslenmesine çok daha dikkat etmesi girekiyor.
