Türkiye ne yapmalı?
Fransız Meclisi'nin kabul ettiği soykırımıinkâryasatasarısı, Türkiye'yi çok haklı bir konuma getirdi. Bir de, 301. maddeyi "Batıstandardına" uyacak şekilde değiştirirsek, Fransa'nın yaptığı haksızlık karşısında özgürlüklerden şaşmayan bir ülke olarak büyük takdir toplarız. Aslında, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin bir kararı var. Karara göre, üye her ülke, mevzuatını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde gözden geçirmek zorunda. Bu konuları iyi bilen Avukat Belkıs Baysal, "Türkiye,AvrupaİnsanHaklarıMahkemesi'nedavaaçmaküzereörgütleneceğine -ki zaten tasarı kanunlaşmadığı için mahkemeye müracaat imkânı da yok-, BakanlarKomitesi'ninkararınıgündemegetirmeli.Çünkü,kararagöre,sadecekanunlardeğil,kanuntasarılarıdasözleşmeileuyumiçindeolmalı" diyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan bu istikamette adımlar atmasını bekliyoruz. Fransa'ya, söz konusu karar hatırlatılmalı ve tasarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile çelişip çelişmediği hususu sorulmalı. Çünkü tekrar edelim: Türkiye'nin de halen üye olduğu Avrupa Konseyi'nin Bakanlar Komitesi'nin bu kararı bağlayıcı. Elbette, Fransa'nın yetkili mercileri "Sözleşmeyleuyummevcut" da diyebilir. Ama o zaman, böyle bir gerekçeyi belki Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nde tartışmaya açabiliriz. Abdullah Gül'ün 301. madde için değişim sinyali vermesini de müspet karşılıyoruz. CHP'nin destek olmaması, bir bumerang gibi geri tepecektir. CHP, Türklük ve milliyetçilik bayrağını dalgalandırarak, vatandaşa hoş görünmeye çalışıyor ama ya Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olursa! Çünkü, sosyal demokratların beslendikleri düşünce ikliminde, bildiğimiz kadarıyla, özgürlükler ön plana çıkıyor.