BİR kadın, her gün kendisine şiddet uygulayan kocasından mahkeme kararıyla boşanıyor. Dinimize göre boşanan kocanın 'dini nikahı kaldırıcı ifade' yani 3 defa 'boş ol, boş ol, boş ol' demesi gerekir mi? Ya da Müslüman bir toplumda resmi mahkemenin kararı, boşanmak için yeterli mi? Ülkemizde bu sorunun cevabı, elbette 'yeterli'dir olacaktır. İslamiyet'in gerektirdiği şartlara göre bu sorunun cevabını açmak faydalı olacaktır. Hanefi ve Şafii mezhebine göre; kocanın eşini dövmesi ve eşler arasındaki şiddetli geçimsizlik, boşanma sebebi olarak görülmüyor. Hanefi mezhebinin ülkemizin yüzde 70'ine yakınının resmi mezhep oluşu, bu açıdan zamanla bazı sorunların doğmasına yol açtı. Bu gibi durumlarda, tarafların yakınlarından oluşan hakemler ya da mahkeme, boşama değil sadece uzlaştırma yetkisine sahipti. Buna karşın Maliki ve Hanbeli mezhebine göre; kocanın eşini dövmesi, belli şartlar altında boşanma sebebi olarak görülüyor. Maliki mezhebi, geçimsizliğin ispatını arar, eğer ispat edilemezse mahkeme heyeti kurar, uzlaştırma sağlanamazsa çiftin boşanmasına karar verir. 1917 yılında da Osmanlı Hukuk Aile Kararnamesi ile Maliki mezhebinin görüşü doğrultusunda yeni bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeye göre; eşlerden birisinin veya her ikisinin boşanma davası açması sonucunda, mahkeme kararıyla boşanan eşler, dinen de boşanmış sayılıyor. Düzenleme ile anlaşılıyor ki; resmi mahkemenin kararı kesin olup, bu mahkemenin laik bir devletin mahkemesi olmasının sonuç açısından önemi olmaz.