TSK ve TESEV Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin zirvesindeki bir ismin, Genelkurmay Başkanı'nın bir sivil toplum örgütünü ve bu örgütün hazırladığı raporu kaleme alanları, hedef tahtasına oturtması, hoş olmadı. TESEV, "SilâhlıKuvvetlerinDemokratikKontrolü"(DemocraticControlofArmForces) adını taşıyan bir kuruluşla birlikte, bazı ilim adamlarına "AlmanakTürkiye:GüvenlikSektörüveDemokratikGözetim" isimli bir rapor hazırlattı. Bu raporun muhtevasını, Yaşar Büyükanıt beğenmeyebilir. Ama, "nezaket,tahammülveteamül" sınırlarını aşan bir durumdan söz etmesi, bir takım komplo teorilerine başvururcasına "Bunlarınarkasındakimlerolduğunuanladık" mealinde cümleler sarf etmesi neyin nesi? Askerler artık bu üslûbu terk etmeli. Çünkü, çağdaş dünyaya uymuyor. Deniz Kuvvetleri Komutanı Karahanoğlu da, geçenlerde vazgeçilmesi gereken üslûbun son örneğini sergiledi: "HaincehedefleriTürkiyeCumhuriyetivecumhuriyetintemeldeğerleriolan,ancakesasengelinTSKolduğunubilenkimiiçvedışmihraklar,emellerineulaşmagayretlerinisürdürürken,TSK'yasaldırılarınıyoğunlaştırmışlardır.Sonlarınıkendilerihazırlayanbuzavallılarasadeceacıyoruz.Bumihraklaryaülkeyiterkedecekler,yadaAnadoludenizindeboğulacaklardır." Böyle hamaset dolu çıkışlar, komplo teorileri, demokrasi talep edenlerin TSK'yı yıpratmak istediklerine dair ısrarlı bir söylem, bir işe yaramadığı gibi, sadece gerginlik yaratıyor; Türkiye'nin hiçbir gerçek problemine parmak basmıyor. TSK mensupları, bu tehdit edici üslûbu maalesef sürekli kullanıyor. Genelkurmay Başkanı'nın son çıkışı da, TESEV belgesini yazan kimi akademisyeni ürkütmüş olabilir. Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda, ordunun siyasete müdahalesi ve düşünce özgürlüğü açısından yarattığı sorunlar herhalde ele alınacaktır. Sonbirsöz: Yaşar Büyükanıt'ın "AlmanakTürkiye" ye ilişkin iddialarının yanlışlığı hemen ortaya çıktı. Büyükanıt, "TamdaİlerlemeRaporuöncesindeTESEVbutoplantıyıdüzenledi;çünküböyleceAvrupaBirliği'ninaskereyönelikuyarılarınazeminhazırlamakistiyor" demişti. TESEV yetkilisi, raporun, Mayıs ayında tamamlandığını, Haziran ayında bir basın toplantısıyla kamuoyuna sunulduğunu açıkladı. Birkaç gün önce Kertschmer'in katılımında gerçekleşen toplantı ise, raporun yabancı dil ile sunumundan ibaretti. Dolayısıyla kasıtlı bir gecikme söz konusu değil. Peşinhükümlehareketetmeninyanlışlığıbirkeredahaortayaçıktı.