Ak ve kara
Vakıflar Yasa Tasarısı dolayısıyla, Türk demokrasisi gene yaya kaldı. 1936 yılında, azınlık vakıfları, ellerindeki taşınmazları beyan etti. 1938'de ise, LozanAntlaşması'naaykırıolarak, söz konusu vakıfların yeni mal edinmeleri yasaklandı. Buna rağmen, 1974'e kadar konuya göz yumuldu. 1974'te, azınlık vakıflarının mallarına el konuldu. O gün bugün, bu haksızlık sürekli gündeme getiriliyor. Avrupa Birliği de malların iadesi konusunda ısrarlı. Bir baktık, "mütekabiliyetten" söz ediliyor. Prof. Selçuk Erez (Kendisi tıp doktorudur ama, siyasve sosyal konulara meraklıdır), "Birhaksızlığıngiderilmesiiçinmütekabiliyetolurmu?" diye bana sordu. Ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'dekiSüryaniler'inhangiülkedekarşılığınıbulacaksınız.VeyahutmütekabiliyetErmenilerileYahudileriçinnasıluygulanacak?İkinciDünyaSavaşıöncesindeBulgarlarMüslümanmezarlıklarınagirerektaşlarısökmüşler,buşekildeOsmanlı'nınizlerinisilmeyeçalışmışlardı.Otarihte,MilliTürkTalebeBirliğiBaşkanıTevfikİleri (Sonradan Demokrat Parti'nin Milli Eğitim Bakanı oldu), gençlerleBulgarmezarlığınagiriyorvehermezarlığınyanınabirçiçekbırakıyor." Tevfik İleri, Müslüman mezarlığını yağma eden Bulgarlar'a, bence çok anlamlı bir cevap vermiş. "Mütekabiliyet" diye onun Bulgar mezarlığını talan etmesi nasıl hoş karşılanmazsa, aynı gerekçeyle, Lozan Antlaşması'na göre Müslümanlar'la eşit hak tanıdığımız azınlık vakıflarının mal varlığına el koymak, o ölçüde yakışıksız bir tavırdır. CHP, "temelyasa" diye aceleye getirilerek düzenleme yapılmasına karşı çıkabilir. Çünkü, temel yasalarda hız kazanmak için, maddeler tek tek görüşülmüyor, sadece bölümlerde konuşma hakkı tanınıyor. Yalnız, temel yasa dayatmasına karşı çıkmak başka, "Lozan'ındelindiği,FenerPatrikhanesi'neVatikanbenzeribiryapılanmayagidişyolununaçıldığı" gibi iddialar başka. Kasım ayında, Avrupa Birliği Komisyonu İlerleme Raporu açıklanacak. Dolayısıyla, bu konu aciliyet arz ediyor. Her şeye muhalefet etmek CHP'ye puan kazandırmıyor. Benzer bir tavrı, Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında Lübnan'a asker gönderme konusunda da sergilemişti. AK Parti'nin "Ak" dediğine "Kara" demek fayda etseydi, CHP çoktan seçmenin baştâcı olurdu.