Çok yazıldı biliyorum. Ama Giresun'dan gelen fındık üreticisi AhmetBey ile tanıştığım ve fındığınhikayesini dinlediğim anda, tekrardan yazmaya karar verdim. Basmakalıp klişeleri kullanacak değilim.
***
Karadeniz'de dağtaş fındık. Ki bu sebeple, Türkiye dünyanın bir numaralı fındık tröstü. Bir başka ifadeyle fındık, Türkler'e Tanrı'nın bir lütfu, ihsanı. Orta Asya'dan yola çıkarken, atalarımız, Anadolu'ya herhalde fındık var diye gelmediler. Ama şans işte... Fındığı burada buldular, ektiler, biçtiler. Bugünlere geldiler.
***
Gelinen noktaya bakın. Yıllık rekolte 500-600 bin ton... Hükümetin üreticiye verdiği para ne kadar biliyor musunuz? 4 lira! Fındığın maliyeti ne kadar? Giresunlu Ahmet'in anlattığına göre, 3 lira 20 kuruş! Devlet, kilo başına 80 kuruş veriyor.
***
Aylarca uğraşıp, ilaçlayıp, bakıp, büyütüp de sonuçta bir kamyon (20 ton) fındık toplamışsan eğer... Eline geçecek para, 16 bin lira!
***
Sonuç şudur: Türkiye'nin politikasızlığı yüzünden, önce fındık üreticisi fakirleştirilmekte, insanca yaşama hakkı elinden alınmaktadır. Fındığın kölesi haline getirilmektedir. Sonra da altın değerindeki fındık, zebun edilmektedir! Tanrı Karadeniz'e fındığı verirken, Ankara'ya da biraz akıl verseydi ne olurdu sanki!