Gün geçmiyor ki Milli Eğitim Bakanlığı bir tartışma içine çekilmesin. Hep aynı suçlama: Bakanlığın uygulamaları "laik Cumhuriyet'i tehlikeye atıyor!". Son iddia, bazı yatılı ilköğretim bölge okulları (YİBO) mezunlarının zorla imam hatip liselerine yerleştirilmiş olmasıyla ilgiliydi. Hürriyet gazetesi, bu iddiaya -Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in yalanlamasına rağmen- sahip çıktı. Peki gerçek neydi? Açıklayalım: AK Parti iktidarı döneminde, çeşitli illerdeki ortaöğretim okullarının pansiyonları, herkesin istifadesine sunuldu. İlköğretimi tamamlayan çocuklara, o okulda okumasa dahi pansiyonundan yararlanma hakkı verildi. Eski uygulamaya göre, birçok okulun pansiyonu dolmuyordu; ancak okula kaydını yaptıranlar okulun yatakhanesinde kalabiliyordu. Hüseyin Çelik'in bakanlığı sırasında, pansiyonların ortak kullanımı hususundaki protokol imzalandı ve yeni uygulamaya geçildi. Bazı okullarda, birkaç müdürün işgüzarlığı ile, imam hatiplere istem dışı kayıt yapılmış olabilir. Ama "yatılı ilköğretim bölge okullarından bu yıl mezun olan 26 bin öğrencinin zorla imam hatipli yapıldığı" gerçek değil. Olamaz da... Zaten bu yıl, YİBO'lardan 18 bin öğrenci mezun oldu. Bunların sadece 13 bini ortaöğretime devam etmek istedi. Dikkat ederseniz, gündeme sürekli imam hatipler getiriliyor; bu okulların şu veya bu şekilde desteklenmesi iktidarın gizli ajandasının bir parçası olarak ilân ediliyor. ÖSS'de bir değişiklik mi yapılacak, YÖK yeniden mi yapılandırılacak... İmam hatip liseleri, tartışmanın odak noktasında. İmam hatipli geçmişe sahip olmak, askerliğe intisabı önlediği gibi, polis akademisine girmenin önünde de engel. Devlet kurumlarında, okulunuz dolayısıyla mimlenebiliyorsunuz; kaymakam veya vali iseniz fişleniyorsunuz. Hatta başbakan olsanız bile, birileri cumhurbaşkanı seçilmenizi içine sindiremiyor. Oysa bu okullarda laik Cumhuriyet'e düşmanlık öğretilmiyor ki! Bunlar Cumhuriyet'in okulları, şer yuvaları değil.