YÖK tarafsız değil ki, 15 yeni üniversitenin kurucu rektörlerini bu kurumun atamasına gönül rızası ile "Evet" diyelim. Peki hükûmet tarafsız mı? Hayır ama, onun siyasimeşruiyeti var. Halka rağmen, halktan kopuk, halkla inatlaşan bir tarzı yok YÖK gibi. 1991'de 22 yeni üniversitenin kurucu rektörleri nasıl atandıysa, bu defa da öyle olsun istiyor AK Parti hükûmeti. Mehmet Ocaktan (Yeni Şafak) güzel bir noktayı yakalamış: Galatasaray Üniversitesi 1994'te kuruldu. Prof.YıldızhanYayla, Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz'ın ve Başbakan Tansu Çiller'in teklifiyle, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından atandı. O tarihte, bugün YÖK Başkanı olan Erdoğan Teziç, Yıldızhan Yayla'nın yardımcısı idi ve rektörün atanma biçimine itiraz etmemişti. Teziç şimdi "bilimselözerklik" adına, kurucu rektörlerin atanmasına siyasi iradenin müdahalesine karşı çıkıyor. Eski uygulamayı hatırlatanlara ise, "suimisalemsalolmaz" (kötü örnek, örnek değildir) cevabı veriliyor. Üniversitelere rektörler, normalde, üçlü bir mekanizma ile atanıyor: Üniversite öğretim üyelerinin seçtiği 6 isim, YÖK tarafından 3'e indiriliyor. Cumhurbaşkanı da, üç kişiden birini rektör olarak atıyor. Kurucu rektörler ise, sadece 2 yıllığına, Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan'ın önereceği 3 aday arasından gene cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. Öteden beri bu böyle. "Bilimselözerklik" yeni hatıra geldi. Eğer cumhurbaşkanı ve YÖK, gerçekten toplumda tarafsız olduklarına dair bir inanç yaratsalardı, belki kimse kurucu rektörlerin atanması üzerinde bu kadar durmayacaktı. Ama, maalesef, her sahada olduğu gibi, üniversiteler üzerinde de iki farklı zihniyetin egemenlik savaşına şahit oluyoruz. Kısacası, bilimsel özerklik bahane.
***
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Prof. Yıldızhan Yayla'nın Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan'ın teklifi üzerine cumhurbaşkanı tarafından atanmasına ses çıkartmadığı gibi, Yayla'nın yardımcılığı görevini de üstlenmişti.
YÖK tarafsız değil ki, 15 yeni üniversitenin kurucu rektörlerini bu kurumun atamasına gönül rızası ile "Evet" diyelim.
