Tam da Abdullah Gül'ün bölgeye yapacağı seyahat öncesinde, Türk MilliİstihbaratTeşkilâtı'nın, Hizbullah lideri Nasrallah'ın Beyrut'taki İran Büyükelçiliği'nde bulunduğu bilgisini Mossad'a verdiği haberi çıktı. Önce Akşam'da, Suriye asıllı köşe yazarı HüsnüMahalli, Alşark Alawsat gazetesine dayanarak bu iddiayı dile getirdi. Sonra aynı iddiayı Ertuğrul Özkök, Hürriyet'teki köşesinde ele aldı ve doğruluğunu sorguladı. Nihayet Fatih Altaylı, haberin kaynağının Debka-Files isimli bir internet sitesi olduğunu açıklayarak, söz konusu sitenin Mossad'a ait olduğu bilgisini verdi. Ortaya çıkan resmi tahlil etmekte fayda var. Bu haber, AK Parti iktidarının Ortadoğu'da inşa ettiği güveni bir çırpıda yok edecek mahiyette. AK Parti, bölgede, SünniŞii çatışmasına girmeden, Batı ile müttefik olmasına rağmen, İslâm alemi ile sıcak ilişkileri sürdürerek, barışın tesisi için çalışıyor. Türkiye, geçtiğimiz haftalarda Suudi Arabistan Kralı'nı ağırladı ama, onunla egemenlik yarışında olan İran ve Suriye ile de münasebetini muhafaza ediyor. Alşark Alawsat gazetesi, Londra'da yayımlanıyor. Genel Yayın Müdürü Tarık Elmuhayed, Kral Abdullah ile Türkiye'ye geldi. Ve Suriyeli gazeteci Hüsnü Mahalli'ye göre, Türkiye'yi Şii İran tehlikesine karşı harekete geçirmek için özel çaba sarf etti. Mossad ortaya bir yalan atıyor. Bunu, Sünni Arap çizgisindeki bir gazete kullanıyor. Ardından Suriye-İran cephesine yakın duran bir gazeteci tekrarlıyor. Galiba Türkiye'nin güçler arası dengeleri koruyarak, bölgede "büyükağabey" rolüne soyunması ve itibar kazanması, birilerini rahatsız ediyor. Dezenformasyon kampanyası ile Türkiye'nin boynuna "kalleş" yaftasının yapıştırılmak istenmesi ancak böyle bir sebebe dayanabilir. Türkiye, ne İsrail'in, ne Suudi Arabistan'ın, ne İran ile Suriye'nin, ne de Hizbullah'ın çizgisinde. Kendi yolunda ilerliyor.