Gazete köşelerinde bir sürü abuk sabukluk okumasaydım yine değinmeyecektim. Ama kadın olsun erkek olsun mantık ve muhakemeden yoksun zevat-ı kalemin uyduruk düşünceleri sabrımı taşırdı. Neymiş efendim?
***
DuyguAsena'nın Teşvikiye Camii'ndeki cenaze töreninde, kadınlar cenaze namazında ön safta yer tutmuşlar, salını erkeklere vermeden omuzlamışlar, cenaze arabasına götürürken de, "Kadınlarvardır,varolacaktır" diye bir slogan tutturmuşlar! Böyletaşkınlıklaranegerekvarmış? Böyle yazanların bir kısmı, gündeme ilişmekten, bir kısmı da yazacak başka bir şeyi olmadığından döktürmekten kendisini alamıyor.
***
DuyguAsena gibi bir kadın için, bundan daha uygun bir yolculuk düşünülebilir miydi? Neden rahatsız olmaktasınız ki? Evet! Ünlülerin cenazelerinin bir buluşma yeri, sohbet mekanı, neredeyse bir cenazekokteyli gibi algılanması ne kadar iğrençse, Duygu'nun cenazesinin kadınların yürekleriyle taşınması da o kadar "yerinde" olmuştur. Gerçi bana sorarsanız, bir insan gittikten sonra ne yapılsa boştur ya! Gene de, Türkiye'de cenaze törenlerinde kadınların usul usul ön saflarda yer tutmaya başlaması, sevdiği insanın salına omuz vermesi, parıltılı bir geleceğe yürümek isteyen Türkiye için, denizfenerleri niteliğindedir. Hayatımızın her alanında ortağımız olan kadınların, cenaze namazlarında sadece "ağlamaveağıtyakma" rolüne uygun görülmesi hazin değil midir?